Esas No: 2021/29274
Karar No: 2022/4850
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/29274 Esas 2022/4850 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Elektronik Haberleşme Kanununa aykırılık suçundan dolayı, müştekiye ait telefon hattına müştekinin bilgisi ve rızası olmadan abonelik sözleşmesi düzenlediği gerekçesiyle adli para cezasıyla cezalandırılmıştır. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemini içeren ihbarnamesinde, suça konu abonelik sözleşmesinin düzenlenme tarihinin sanığın askerlik sürecine denk geldiği ve sanığın suç tarihinde farklı bir adreste çalışıp çalışmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle ŞANLIURFA 4. Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63/10 maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 52/2 maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa aykırılık suçundan sanık ...'in anılan Kanunun 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ŞANLIURFA 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/01/2018 tarihli ve 2016/841 esas, 2018/77 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 23/08/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 29/09/2021 tarihli ve KYB. 2021/105564 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, müşteki ...'ya ait 0 536 013 26 38 numaralı telefon hattına ait 23/06/2011 tarihli abonelik sözleşmesinin müştekinin bilgisi ve rızası dışında şüphelinin yetkili olduğu "Destan İletişim-..." isimli işyerinde tanzim edildiğinden bahisle açılan kamu davası sonucunda sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; somut olayda, suça konu abonelik sözleşmesinin düzenlenme tarihinin 23/06/2011 olduğu ve düzenlenme tarihinin, Milli Savunma Bakanlığı başlıklı belge uyarınca, sanığın askerlik görevini ifa ettiği 14/09/2010-15/12/2011 tarihleri arasında kaldığı, bu halde sözleşme tarihi itibariyle sanığın asker olduğu, ayrıca sanık müdafii tarafından ibraz edilen Şanlıurfa Vergi Dairesi kayıtlarına göre ise, sanığın işi terk tarihinin 30/11/2009 olarak kayıtlara geçtiği nazara alındığında, sanığın suç tarihi itibarıyla farklı bir adreste faaliyetine devam edip etmediği de araştırılarak, bahsi geçen hususların birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ŞANLIURFA 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2018 gün ve 2016/841 Esas, 2018/77 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 14/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.