Esas No: 2021/8510
Karar No: 2022/1192
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8510 Esas 2022/1192 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hazinenin kadastro tespitine itiraz davası kapsamında çekişmeli taşınmazlarla ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde, mahkeme davanın reddine karar verdi. Ancak davanın yeniden incelenmesi sonucunda 40 nolu parselin davalı ... adına tesciline karar verildi, diğer parsellerin ise Hazine adına tesciline karar verildi. Davaya katılanlar ve davalı ... tarafından temyiz edilen karar bozuldu. Ancak, diğer parsellerin kesinleşen önceki karara aykırı bir şekilde yeniden reddedilmesi uygun görülmediği için bu karar da bozuldu. Kararda, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi ilgili kanun maddeleri olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine katılanların davasının kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine ve katılan ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin önceki verdiği karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Mahkemece, yapılan tüm araştırmalara rağmen dava konusu taşınmazlara ait iskan kayıt ve haritasına ulaşılamadığı, taşınmazların Rumlardan metruk yerlerden oldukları gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının kabulüne, katılan davacıların davalarının reddine karar verilmişse de, verilen kararın dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmediği, uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların orman tahdidinin dışında kalan ve uzun süredir kullanılan tarım arazisi olduklarının açıklandığı, keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre köyün öncesi ... aitken, 1924’lü yıllarda mübadele sonucu Hazine tarafından iskanen dağıtıldığı, çekişmeli taşınmazların da ... ve kızı ...’ya iskanen verildiği, buralara ait iskan kayıtlarının neden bulunamadığının bilinemediği, taşınmazlara uygulanan 1936 tarihli ve 118 nolu vergi kaydı maliki “... oğlu ...’in” ...’nin damadı olduğu, ...’yle beraber kaldıkları için vergi kaydının ... adına çıktığı, 50-60 yıldır taşınmazların adı geçenler ve mirasçıları tarafından kullanıldığı, 1936 tarihli ve 118 nolu “yol ve kişi” sınırlı vergi kaydının tamamen çekişmeli taşınmazları kapsadığı, komşu parsellere uygulanan iskan tapuları ve vergi kayıtlarının dava konusu yerleri “...” ve “...” olarak okudukları, ...’nin 1960’da öldüğü, mirasçılar arasında harici rızai taksim yapıldığının duyulduğu, bazı taşınmazların dörde bölünmüş şekilde kullanıldığı, ancak, kime neresinin düştüğünün bilinmediği, yine 40 nolu parselin annesi ... tarafından davalı ...’ya satıldığı ya da hibe edildiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmakla, mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine, katılanların davasının kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; Hazinenin davasının reddine, katılanların davasının kabulüne ve çekişmeli ... ilçesi, ... mahallesi 40, 41, 42 ve 43 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarındaki yüzölçümü ve nitelikleri ile muris ... Geçkin’in mirasçıları adına miras payları oranında tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve katılan vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1.Çekişmeli 40 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
2.Çekişmeli 41, 42, 43 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 1985 yılında yapılan kadastro sırasında çekişmeli 40, 41, 42, 43 sayılı parseller vergi kaydı, irsen intikal, taksim, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla niteliği ile 40 parsel davalı ... adına; 41 parsel ... adına; 42 parsel ... ve ... adına; 43 parsel...ve müşterekleri adlarına tesbit edilmişlerdir.
Davacı Hazine; çekişmeli taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. ... ve müşterekleri (kök muris ...’nin kızı ...’nın ... haricindeki mirasçıları); 40 nolu parselin anneleri ...’dan kaldığı ve kendilerinin de payı olduğu iddiasıyla adlarına tescili, ... ve müşterekleri ise (kök muris ...’nin kızı ... haricinde kalan diğer tüm mirasçıları olup aynı zamanda 41, 42, 43 sayılı parsellerin tespit malikleri olanlar); tüm taşınmazların kök murisleri ...’den kaldığını, taksim olmadığı halde haksız olarak dörde bölündüğünü ileri sürerek, tesbitlerin iptali ile ... mirasçıları adına eşit hisselerle tescili talebiyle davaya katılmışlardır.
Mahkemece; Hazine ve katılanlar ... ve arkadaşlarının davalarının reddine, katılan ... ve müştereklerinin davasının kabulüne ve çekişmeli 40 nolu parselin ... mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline, diğer parsellerin tesbit gibi tapuya tescillerine dair verilen karar davacı Hazine, katılanlar ... ve arkadaşları ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle ... (Kapatılan) .... Hukuk Dairesinin 07.04.1994 günlü kararı ile “taşınmazlara ilişkin iskan tapularının olup olmadığının ve taraflar arasında usulüne uygun şekilde muris ...’nin terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığının araştırılması” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemenin bozma kararına uyulmasının ardından davacı Hazinenin davasının kabulüne ve çekişmeli taşınmazların Hazine adına tapuya tescillerine, katılan davacıların davalarının reddine dair verdiği ikinci karar ise, sadece 40 nolu parsel yönünden davaya katılan ... ve müşterekleri (kök muris ...’nin kızı ...’nın ... haricindeki mirasçıları) ile 40 nolu parselin tespit maliki davalı ... tarafından temyiz edilmekle yukarıda açıklandığı üzere Hazinenin davasının reddine karar verilmesi gereğine değinilerek kesin bozulmuştur. Ancak söz konusu kesin bozmanın temyize gelen tarafların niteliği gözetildiğinde sadece 40 parsele ilişkin olduğu, 41, 42, 43 sayılı parsellerin Hazine adına tesciline dair verilen kararın diğer katılanlar ve aynı zamanda tespit maliki bulunan ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmediğinden aleyhlerine kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu parseller yönünden ...’nin kızı ...’nın mirasçılarının bir davası veya açılan davaya müdahaleleri de söz konusu değildir. Mahkemece anılan parseller bakımından verilen hükmün parsel maliklerince temyiz edilmediği ve bu nedenle kesinleştiği dikkate alınarak bu parseller hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, 41, 42, 43 sayılı parselleri de kapsayacak ve kesinleşen önceki tarihli hükme aykırı olacak şekilde bu kez de davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Hazine ve katılan ... ve müşterekleri vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.