Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/672 Esas 2013/2536 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/672
Karar No: 2013/2536
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/672 Esas 2013/2536 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/672 E.  ,  2013/2536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, hükmen düzeltilen kimlik bilgilerinin tavzih yoluyla yeniden düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece evrak üzerinde inceleme yapılmış, istem kabul edilmiştir.
    Hükmü, davalı idare vekili tavzihi istenilen karar ve tavzih kararı yönünden temyiz etmiştir.
    1- Tavzihi istenilen mahkeme kararı hükmü temyiz edene usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur.
    HUMK"nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, hüküm taraflara tebliğ edilmiş, temyiz süresi içerisinde davacı vekili tavzih yoluyla hükmün düzeltilmesini istemiştir. Başka bir deyişle, karar taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca temyiz edilmediğinden şekli anlamda kesinleşmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 304. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğinden sonra hakimin tarafları dinlemeden dosya üzerinde inceleme
    yaparak hatayı düzeltmesine olanak yoktur. Diğer taraftan, tavzihin nasıl yapılacağı ve usulünün ne olduğu da aynı yasanın 306. maddesinde gösterilmiştir. Bu yüzden mahkemece taraflar çağrılıp dinlemeden dosya üzerinde inceleme yapılarak tavzih istemini kabulü anılan yasa kurallarına uygun düşmemiştir.
    Çekişmenin esasına gelince; 6100 sayılı HMK’nun 305. maddesinin 1. fıkrasına göre tavzih, hükmün yeterince açıklık taşımaması, infazında tereddüt doğurması veya bir birine aykırı fıkralar içermesi halinde olanaklıdır. 2. fıkraya göre de, tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılmasına, genişletilmesine veya değiştirilmesine imkan olmadığı kuralı kabul edilmiştir. Temyiz yoluyla incelenmesi mümkün olan bir husus yeniden yargılama yapılarak tavzih adı altında düzeltilemez.
    Tavzih isteminin açıklanan nedenlerle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan tavzih kararının BOZULMASINA, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.