3. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/18738 Karar No: 2012/1453 Karar Tarihi: 23.01.2012
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/18738 Esas 2012/1453 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2011/18738 E. , 2012/1453 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde kira parasının 01.05.2009 gününden başlayarak aylık 17.798 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın kesinleşmesinden sonra kararın tavzihi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki bilgilerden; taraflarca temyiz edilmeksizin 11.03.2011 tarihinde kesinleşen mahkeme kararında; davanın kabulü ile mecurun 01.05.2009 tarihinden itibaren aylık net kirasının 17.798 TL olarak tesbitine karar verildiği, davalı vekilinin 29.06.2011 tarihli talebi üzerine aynı gün mahkemece; kısa kararda yazılmayan net kelimesinin gerekçeli kararda zuhulen yazıldığı gerekçesiyle, hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan “net” kelimesinin çıkartılması suretiyle kararın tavzihine karar verildiği anlaşılmıştır.HUMK. nun 455. maddesi uyarınca; hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar o hükmün tavzihinin istenmesi mümkündür. Yine aynı kanunun 389–390. maddelerine göre hâkim hükmü vermekle o davadan elini çekmiş olur ve yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmü hiçbir biçimde değiştiremez. Hükümlerin tavzihi de bu kuralın dışında değildir. Hâkim, elini çektiği hükmü sadece tavzih edebilir; tavzih gerekçesiyle verilen hüküm fıkrasında değişiklik yapamaz ve daha önce verilen kararın dışına çıkılacak biçimde, taraflardan birinin sorumluluğunu azaltamaz veya arttıramaz.Somut olayda; gerekçeli kararın hüküm fıkrasından “net” kelimesinin tavzih yolu ile çıkartılmış olması hükmün değiştirilmesi niteliğinde olup, mahkemece kanunda öngörülen sınır aşılmıştır.Kaldı ki, davalı tarafın tavzih istemli dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmediği gibi hükmün icrasının tamamlanıp tamamlanmadığı da ilgili daireden sorulup tespit olunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.