Esas No: 2020/1206
Karar No: 2021/1767
Karar Tarihi: 11.03.2021
Danıştay 9. Daire 2020/1206 Esas 2021/1767 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1206
Karar No : 2021/1767
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tesislerinde üretilen ve şirketin sınai üretimi için kullanılan elektrik ve havagazı tüketimi üzerinden davacı şirket adına, 2018/Kasım dönemine ilişkin tahakkuk ettirilen ve ihtirazi kayıtla ödenen elektrik ve havagazı tüketim vergisinin terkini ve ödenen 709.660,20-TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; vergi aslına ilişkin kısım yönünden; elektrik enerjisini ve havagazını kendisi üreten davacı tarafından elektrik ve havagazı satın alınması söz konusu olmadığından, tüketilen elektrik ve havagazına ilişkin satış bedeli olmayan verginin matrahını belirlemeye imkan bulunmadığı, elektrik enerjisini tedarik eden veya havagazını dağıtan kuruluşun, başka bir deyişle, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 35. maddesinde düzenlenen "vergi sorumlusunun" olmadığı durumlarda, verginin nasıl beyan edilerek ödeneceğinin Kanun'da düzenlenmediği, dolayısıyla verginin matrahı, beyanı ile ödeme şeklinin Kanun'da belirli ve öngörülebilir olmadığı, sözü edilen verginin alınmasının verginin kanuniliği ilkesine açıkça aykırı olduğu, davacının ihtirazi kaydının kabul edilmemesi suretiyle yapılan ve mülkiyet hakkına müdahale niteliği taşıyan dava konusu tahakkuk işleminde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle; ödenen 709.660,20-TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle iadesi istemi yönünden; yargı kararıyla kaldırılan vergilerin ilgililere iadesinde, tahsil tarihi ile mahkeme karar tarihi arasında geçen süre için tasarrufundan yoksun bırakılan tutarın iadesine ilişkin hangi oranda faiz işletilmesi hususunda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da bir düzenleme bulunmadığı, olayda 2018/Kasım dönemi için ödenen elektrik ve havagazı tüketim vergisinin, ödeme yapılan tarihten itibaren, Danıştayın yerleşik hale gelen içtihatlarıyla kabul edilen ve bu husustaki genel hükümleri içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da öngörülen oranda faiz uygulanarak ilgilisine ödenmesi gerektiğinden, tecil faizi isteminin, kanuni faizi aşan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu elektrik ve havagazı tüketim vergisinin terkini ile 709.660,20-TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak kanuni faizi ile davacıya iadesine, faiz isteminin, kanuni faizi aşan kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka uygun bulunduğu belirtilerek, tarafların istinaf başvurusu reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVALININ İDDİALARI : Sadece ana faaliyet konusu elektrik ve havagazı üretimi olanların istisna kapsamında olduğu, matrahın ortaya konulmasında herhangi bir belirsizlik bulunmadığı, vergi matrahının belirlenmesinde maliyet bedelinin esas alınması gerektiği, Kanun'da vergi sorumluluğuna yer verilmesiyle, tahsilat etkinliğinin ve beyan işlemlerinde kolaylık sağlanmasının hedeflendiği, bu durumun, tükettiği elektriği kendisi üretenlerin beyanname vermesine engel olmadığı, önceden açılan davaların kesinleşmesi nedeniyle kesin hüküm itirazlarının bulunduğu, davacının elektrik üretimi yapabilmesi için otoprodüktör lisansına sahip olmasının, mükellef ve vergi sorumlusu olmasına ve bu konuda vergi ödemesine engel teşkil etmediği, kok gazı ile havagazının aynı olduğu ve kanun koyucunun mükellefin kendi ürettiği elektrik ve havagazını tüketmesiyle, başkasından satın alınıp tüketmesi arasında bir ayrım yapmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Yersiz tahsil edilen vergilerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi uyarınca tecil faiziyle iade edilmesi gerektiği iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
DAVACININ SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI :Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK …'IN DÜŞÜNCESİ: Davacının temyiz isteminin kabulü, davalının temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tesislerinde üretilen ve şirketin sınai üretimi için kullanılan elektrik ve havagazı tüketimi üzerinden davacı şirket adına, 2018/Kasım dönemine ilişkin tahakkuk ettirilen ve ihtirazi kayıtla ödenen elektrik ve havagazı tüketim vergisinin terkini ve ödenen 709.660,20-TL'nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa Mahkemesinin 10/02/2011 tarih ve E:2008/58, K:2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarih ve 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasında, fazla veya yersiz tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden, düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile 120. madde hükümlerine göre ret ve mükellefe iade edileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, davalı idarece ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının tecil faizine yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Kanun ile daha önce, fazla veya yersiz tahsil edilen vergilerden, sadece vergi hatalarından kaynaklananların iadesinde tecil faiziyle ödenmesi öngörülmüş iken, yukarıda metni verilen madde hükümleri ile diğer tüm hallerde, yargı kararıyla tespit edilmiş olanlar dahil olmak üzere, 15/06/2012 tarihinden sonra fazla veya yersiz tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle mükellefe iadesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan dekontun incelenmesi neticesinde, dava konusu verginin 20/12/2018 tarihinde ödendiği anlaşıldığından, 213 sayılı Kanun'un 112. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tecil faiziyle iadesine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmeden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının tecil faizi istemine ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısmının ONANMASINA,
3. Davalıdan …-TL maktu harç alınmasına,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 11/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.