10. Hukuk Dairesi 2015/49 E. , 2015/5315 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Davacı, 01.06.2005 - 03.07.2006 tarihleri arasında dava dışı ... sicil numaralı işyerinden yapılan bildirimlerinin davalı Kurum tarafından iptal edilmesi sonucu almakta olduğu yaşlılık aylığını kesen kurum işleminin iptali ile iptal edilen hizmetlerinin ve Kurum’a borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Mahkeme, ilâmda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, söz konusu ... sicil no’lu işyerinden 01.06.2005 - 03.07.2006 tarihleri arasında bildirimlerinin bulunduğu, Kurum denetmenlerince bu işyerinden yapılan bütün bildirimlerin iptal edilmesi gerektiğinin tespiti üzerine davacının bu işyerinden yapılan bildirimlerinin iptal edildiği ve davacıya 01.12.2007 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığı kesilerek kesildiği tarihten itibaren davacıya yapılan ödemeler tutarı olan 45.579,83 TL’nin davacıya borç olarak kaydedildiği anlaşılmaktadır.
İncelenen dava dosyasında, 15.01.2013 tarihli Kurum Rapor’una göre, ... sicil numaralı dava dışı şirketin Kurum adresinde yapılan denetimde, işyerinin adresinde bulunmadığı, cadde ve sokak isimlerinin değiştiği, dava dışı şirketin yerinde bulunan ... yetkilisi ile yapılan görüşmede, mevcut adreste daha önce dava dışı şirket olan ... bulunduğunun belirtildiği, ...’nin ticaret sicili ve vergi kayıtlarından 15.12.2004 tarihinden itibaren belirtilen adreste bulunduğu tespit edilerek aynı zamanda dava dışı ... 2006 Temmuz tarihinden itibaren işçi sayısının hızla yükseldiği ve Kurum’a prim borçlarının da ödenmemesi sebebiyle dava dışı Şirketten yapılan bildirimlerin 15.12.2004 tarihinden itibaren iptal edildiği belirgindir. Davacının, dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 27.04.2006 tarihli, ... adreste dava dışı şirkette yapılan durum tespit tutanağına göre, 27.04.2006 tarihinde davacının çalıştığı ancak izinli olduğu görülmektedir.
Davanın yasal dayanağı mülga 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki, bu tür kanıtların bulunmaması, salt bu nedenle dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
İnceleme konusu davada, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Yukarıda anlatılanlar ışığında somut olay ele alındığında, dava dışı ... ile ilgili 27.04.2006 tarihinde tutulmuş durum tespit tutanağının dayanağı olan Kurum rapor ve ekleri celbedilerek irdelenmeli, Kurum raporunda belirtildiği üzere cadde ve sokak değişikliği hususu ve dava dışı şirketin Kurum da yer alan adresinin son hâli Belediye’den sorulmalı, ayrıca, şirketin Vergi Dairesi’nden muhtasar beyannameleri istenerek şirketin faaliyet alanı, kapsamı tam olarak belirlenmeli ve giderek kaç işçiye ihtiyacı olduğu tespit edilmeli, bulunması halinde ilgili ticaret odasından kapasite raporu sorulmalı, dava dışı ...dönem bordrosunda yer alan diğer sigortalılar ile aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanları re’sen tespit edilerek kanaat edinmeye yetecek kadarı dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, hizmeti iptal edilen diğer sigortalıların bu konuyla ilgili davaları olup olmadığı ve varsa sonucu araştırılmalı, böylece uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.