
Esas No: 2014/23488
Karar No: 2014/22309
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/23488 Esas 2014/22309 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 24.06.2014 gün ve 7614-14327 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 52.40 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi. 10.11.2014 (Pzt.)
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Aile konutu üzerinde lehine ipotek tesis edilen banka, tacirdir. Her tacir, yasal olarak ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli (öngörülü) hareket etmekle yükümlüdür. (e.TTK. m. 20/2,6102 s.TTK. m. 18/2) Bu yükümlülüğü, alacağına teminat olarak gösterilen taşınmazın fiili ve hukuki durumunu bilmeyi de gerektirir. Dolayısıyla davalı banka, taşınmazın tapu kütüğünde konutla ilgili şerh bulunmasa bile, basit bir araştırmayla konutun aile konutu olduğunu bilebilecek durumdadır. Durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz. Vakıa vre karinelerden olayda yasa gereğince iyiniyet savında bulunamayacak durumu belirmiş olan kimsenin kötüniyetinin, diğer tarafa ispat ettirilmesine de lüzum yoktur. (14.2.1951 tarihli 17/1 sayılı İçt. Bir. Kararı) Gerçekleşen bu hukuki duruma göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Davacının, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu ispat edemediğine ilişkin gerekçeye dayanılarak reddedilmesini doğru bulmuyorum. Davacının bu yöne temas eden karar düzeltme talebi haklı ve yerinde olup, kabulü ile, Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının gösterilen sebeple bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına iştirak etmiyorum.
KARŞI OY YAZISI
Malik olmayan eşin "açık rızası" alınmadan yapılan işlem kesin hükümsüzdür.
Karar düzeltme talebinin kabulüyle davacının ipotek konulmasına açık rızası bulunmadığından davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini düşünüyorum
Bu nedenle değerli çoğunlugun görüşüne katılmıyorum