9. Hukuk Dairesi 2012/1824 E. , 2014/6284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2011
NUMARASI : 2010/174-2011/726
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, resmi tatil ücreti, dini bayram ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, izin ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeniyle 27.02.2010 tarihinde iş akdini haklı nedenle feshettiğini, işyerinde 2000-2005 döneminde bir gün 24 saat çalışıp 24 saat dinlendiğini, 2005-2010 döneminde ise bir gün 19 saat çalışıp ertesi gün dinlendiğini ileri sürerek ; 16/10/2000-09/06/2005 çalışma dönemine ilişkin; 1000 TL fazla mesai ücreti, 2000 TL yıllık izin ücreti, 1000 TL resmi, dini tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını, 10/06/2005-26/02/2010 tarihleri arasında geçen çalışma dönemine ilişkin; 2000 TL fazla mesai, 2000 TL yıllık izin ücreti, 2000 TL resmi dini tatil ve hafta tatili ücreti, 2000 TL kıdem tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davacının haklı neden olmaksızın kendi isteğiyle iş sözleşmesini sona erdirdiğini, üst düzey yönetici olduğunu ve yüksek ücret ile çalıştığını, bu nedenle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, ücret alacaklarına ilişkin talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekili, 10.10.2011 tarihli celsede, Mahkemece daha evvel tebliğe çıkarılan ıslah dilekçesini tebliğ almadıklarını, bu celse ıslah yapıldığını öğrendiklerini belirterek aynı oturumda ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunarak ek rapor alınmasını istemiştir.
Davacı ise daha önce ihtar çekerek işvereni temmerrüde düşürdüklerini, zamanaşımının söz konusu olmadığını iddia etmiştir.
Islah dilekçesi davalıya tebliğe çıkarılmış olmakla birlikte dosya içeriğinde tebligat parçasına rastlanılmamıştır.
Borçlar Kanununun 133/2 maddesi (6098 Sayılı TBK 154) uyarınca, alacaklının dava açmasıyla zamanaşımı kesilir. Ancak zaman aşımının kesilmesi sadece dava konusu alacak için söz konusudur. Davacı tarafından işveren adına ihtarname gönderilmesi zamanaşımını kesen sebeplerden değildir.
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder.Bu sebeple davalının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definin süresinde olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre zamanaşımına uğrayan miktarların tespiti yönünden ek rapor alınmalıdır.Yazılı gerekçe ile davalının zamanaşımı definin değerlendirilmemesi hatalıdır.
3-Davacı vekili, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde dava konusu yaptığı alacaklara dava ve ıslahla artırdığı miktarlar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istediği halde taleple bağlılık ilkesi ( HMK 26/1. madde ) aşılarak yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ve fazla çalışma ücretlerine temerrüt tarihi olan 26.02.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.
4- Davacı dava dilekçesinde toplam 3000 TL ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.Yargılama sırasında da davacı tarafından söz konusu talepler miktar yönünden ayrıştırılmamıştır.
Mahkemece bilirkişi raporu ile hesaplanan 536.34 TL genel tatil ücretinden ¼ oranında indirim yapılarak 402.25 TL genel tatil ücreti hüküm altına alınmış, hafta tatili alacağı yönünden ise hüküm kurulmamıştır.
Mahkemece dava dilekçesinde istenen ve ayrı ayrı alacaklar olan ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin ayrıştırılmadan ve hafta tatili ücreti hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulması hatalıdır.Bu şekilde hüküm altına alınan genel tatil ücreti için reddedilen miktar itibariyle davalı lehine hüküm altına alınan vekalet ücreti miktarı da hatalı hesaplanmıştır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.