12. Ceza Dairesi 2013/20972 E. , 2014/14097 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :Sanık ... hakkında: TCK"nın 85/2, 62/1, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücü belgesinin geri alınması,
Sanık ... hakkında: Beraat
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."in mahkumiyetine, sanık ..."nın beraatine ilişkin hükümler, sanık ... ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."nın idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı yarı römork ile gündüz vakti, bölünmüş, iki şeritli,çıkışa eğimli yolda sağ şeritte seyri sırasında,diğer sanık ..."in idaresindeki otomobil ile sanık ..."in kullandığı aracın sol arka kısmına sağ şeritte arkadan çartığı olayda,Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin raporu ve mahkemenin kabulü oluşa ve dosya kapsamına uygun olup,sanık ..."ın beratine ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Katılanlar ... ve ..."in talimat mahkemesinde şikayetlerinin olmadıklarını belirttikleri, dikkate alındığında, katılanların davaya katılmasına ilişkin karar hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden katılanlar vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Katılan ... vekilinin beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda failin taksirinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümde sanığın kusurunun bulunmaması nedeniyle beraatine hükmedildiğinin belirtilmesine rağmen, beraate dayanak teşkil eden kanun madde ve fıkrasının hükümde gösterilmemesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu husus aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1.fıkrasında yer alan, "beraatine" ibaresi çıkarılıp yerine "CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine" ibaresi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin sanığın temyiz talebinin incelemesine gelince:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tam kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu, 2 kişinin öldüğü gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; sanık olayda asli kusurlu ise de, sabıkasız oluşu, hakkında şikayetin olmaması ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı da tespit edilmemesine rağmen, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5237 sayılı TCK"nın 50/4. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmemesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA,1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.