Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/8424
Karar No: 2021/1551
Karar Tarihi: 11.03.2021

Danıştay 4. Daire 2016/8424 Esas 2021/1551 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8424
Karar No : 2021/1551

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Global Lojistik Taşımacılık Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2010/4 ila 12 dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının ve 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaflı dönemlerde davacının fatura aldığı Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi mükellefi … No'lu … Kop. Motorlu Taşıt Kooperatifi, Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi ..., Küçükyalı Vergi Dairesi mükellefi ..., Kartal Vergi Dairesi mükellefi ...hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından cezalı tarhiyatların adı geçen mükelleflerden alınan faturalardan kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin sahte belge düzenlendiğini ortaya koymada yeterli bulunmadığı, bu haliyle cezalı tarhiyatların adı geçen mükelleften alınan faturalardan kaynaklı kısmında ve yasal koşullar oluşmadan kesilen özel usulsüzlük cezasında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, somut olmayan delillere dayanmayan hiçbir fiilin afaki bir takım varsayımlarla cezalandırılamayacağının anayasal hüküm olduğu, ihbarnamelerin sadece zaman aşımını kesmek maksadıyla düzenlendiği, vergi inceleme raporlarının atıf yaptığı vergi tekniği raporlarının tarafına tebliğ edilmediği, aynı konuya ilişkin olarak açılan davaların kazanıldığı, vergi inceleme raporunun eksik incelemeye dayalı olarak düzenlendiği belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ilgili dönemlerde hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden fatura aldığı, alınan faturaların yasal defterlere kaydedilerek beyannamelerde indirim konusu yapıldığı, somut tespitler içeren raporlar uyarınca re'sen tarhiyat yapıldığı, tarhiyata konu emtiaların fatura alınmadan gerçekleştirildiği ve faturasız alımların hukuken geçerli olmayan sahte faturalarla belgelendirildiği tespit edildiğinden özel usulsüzlük cezası kesildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Davacı tarafından, yasal dayanaktan yoksun davalı idare temyiz isteminin reddi ile hukuka uygun olan Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının onanması gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında tanzimli vergi tekniği raporundaki tespitlere göre düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının belirtilen kısmının bozulması, diğer kısımlar yönünden ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının, ...'den alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Nakliyat komisyonculuğu faaliyeti ile iştigal eden davacı şirketin 2010/1,2 dönemlerinde KDV dahil 75.756,00 TL tutarında 6 adet fatura aldığı Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; 15/07/2009 tarihi itibarı ile ''… Mah. … Cad. No:… Sancaktepe İstanbul'' adresinde hırdavat ve nalburiye malzemeleri toptan satışı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyet kaydının 30/01/2010 tarihi itibarıyla re'sen terkin edildiği, defter tasdik bilgilerine rastlanılmadığı, mükellefin iş yeri adresinde 04/03/2010 tarihinde yapılan yoklamada; iş yerinin yüksek matrahları karşılayacak kapasitede bulunmadığı, 1 adet işçi çalıştırdığı, işyerinde yaklaşık 2.000,00 TL değerinde mal bulunduğu tespit edilmesi neticesinde sahte belge düzenleyicisi olduğu sonucuna varılarak hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiği ve mükellefiyetinin re'sen terk ettirildiği, 24/03/2010 tarihli defter belge isteme yazısının mükellefin bilinen adresinde bulunamaması sebebiyle tebliğ edilemediği, mükellef tarafından verilen 2009 takvim yılına ilişkir gelir vergisi beyanı İşletme Hesabı Özetinden ilgili yıldaki gider tutarının 1.122.500,00 TL, beyan edilen kâr tutarının ise 7.887,62 TL olduğu, mükellef tarafından verilen 2009 yılı KDV beyan toplamının 1.176.661,62 TL olduğu ancak yapılan Ba-Bs sorgulamasında mükellef işletmeden mal aldığını bildiren mükelleflerin beyan ettikleri toplam alım miktarının 30.784.655,00 TL olduğu, mükellefin 2010 takvim yılının ilk ayında vermiş olduğu KDV beyanında ise toplam 273.125,40 TL matrah beyan ettiği, mükelleften mal aldığını bildiren mükelleflerin bildirmiş oldukları tutarın ise 10.284.643,00 TL olduğu, mükellef tarafından 2009 ve 2010 yıllarında toplamda 1.449.787,02 TL KDV matrah beyan edilmekle birlikte alıcıların bildirdikleri toplam tutarın 41.069.297,00 TL olduğu, mükellefe ilişkin mükellefiyet kaydının 31/01/2010 tarihi itibarıyla terkin edildiği, ancak 2010 takvim yılının Şubat ve Mart dönemlerinde mal veya hizmet satın aldığını Ba formu bildiren mükelleflerin bulunduğu, bu mükelleflerin adı geçen dönemlerde mükelleften 290 fatura karşılığı 2.780.919,00 TL tutarında mal ve/veya hizmet alımı yaptığını bildirdiği, mükellef tarafından 2009 takvim yılı gelir vergisi beyanında bildirilen hasılat tutarının 1.130.387,62 TL iken aynı yıl beyan edilen KDV matrah toplamının 1.449.787,02 TL olduğu, mükellefin 2009 takvim yılına ilişkin olarak vermiş olduğu gelir vergisi beyanının ekinde yer alan İşletme Hesabı Özetinde 1.122.500,00 TL gider beyan ettiği, bu giderlere ilişkin KDV tutarı en yüksek vergi oranı olan % 18 üzerinden hesaplandığında 202.050,00 TL olması gerekirken, mükellef tarafından ilgili yılda 260.713,44 TL KDV mahsup edildiği, alım yapılan mükellefler hakkında olumsuz tespitlerin bulunduğu, mükellefe ait gelir vergisi beyanında yer alan matrah tutarı ile KDV matrahlarının örtüşmediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, çok yüksek ciro yapıldığı beyan edilmesine rağmen ödenecek vergilerin çok düşük olduğu, defter belge ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmediği, KDV matrahları ile BA BS formları arasında uyumsuzluk bulunduğu, fatura alınan mükellefler hakkında olumsuz tespitlerin bulunduğu, 2009 ve 2010 yıllarında 1.449.787,02 TL tutarında KDV matrahına ulaşan bir mükellefin birden faaliyetini terk etmesinin ve kendisine ulaşılamamasının ticari ve teknik icaplara uymadığı, mükellefiyetin re'sen terk ettirildiği tarihten sonra mükelleften fatura alındığına dair bildirimde bulunulduğu dikkate alındığında, mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararının belirtilen mükelleften alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2.Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin kısmı ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3.Mahkeme kararının …'den alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi