20. Hukuk Dairesi 2012/13571 E. , 2013/5015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, .... Mevkiinde kain 287 parsel sayılı mera niteliğiyle özel siciline kayıtlı taşınmazın, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla özel sicil kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapu siciline tescilini istemiştir.
Mahkemece, hali hazırda mera niteliğinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptal ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi, daha sonra 1982 yılında 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 5 numaralı ekip tarafından yapılıp, 23.09.1982 tarihinde ilân edilen, aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1984 yılında yapılıp 13.04.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanunla 2/B maddesi uygulaması, 1987 yılında 5 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp 18.08.1988 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu yapılmamış yerlerin kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve sonuçları 14.11.1956 - 14.12.1956 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Bu çalışmada çekişmeli yer mera niteliğiyle tesbit ve özel siciline tescil edilmiştir.
Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro tutanaklarına dayalı araştırma, inceleme ve keşifler sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli parselin 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon işleminde bu konumunun değişmediği, ancak 2896 sayılı Kanun uyarınca çalışma yapan komisyon tarafından 05.06.1984 tarihli tutanaktaki 3 nolu karar ile çekişmeli 287 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırları içine katıldığı ve bu işlemin itiraz edilmeden kesinleştiği, dava açmak için gerekli olan hak düşürücü sürelerin de çoktan dolduğu, kaldıki taşınmazın 150-160 yaşlı ve tam kapalılıkta kızılçam ağaçları ile kaplı olması nedeniyle halen de eylemli orman olduğu, hali hazır durumunun mera niteliğinde bulunmadığı belirlendiğine göre davanın kabulüne karar vermek gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.