4. Ceza Dairesi 2018/2332 E. , 2018/21877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, tehdit, hakaret, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
TEMYİZ EDENLER : Katılan sanık ve müdafii
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve katılan sanık ...’ün, hakkında hükmedilen mahkumiyet hükümleri ile sanıklar hakkındaki tüm hükümleri temyiz ettiği, vekilinin ise sanık müdafii sıfatıyla vermiş olduğu süre tutum dilekçesiyle, yalnızca yaralama suçundan kurulan hükmü temyiz davasına konu ettiği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgeler ile gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında tehdit, sanık ... hakkında da hakaret suçlarından verilen beraat kararlarının incelenmesinde;
a-Sanık ...’e yükletilen yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
b-Sanık ... hakkında tehdit, sanık ... hakkında ise hakaret suçlarından verilen beraat kararlarının da, usul ve Kanuna uygun olduğu,
Anlaşıldığından, katılan sanık ... ve müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
./..
.2.
2-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanığın, tartışma yaşadığı katılan ...’e yönelik sarf ettiği kabul edilen “senin evin tapusunu alırız, ben savcılıkta çalışıyorum, seni mahvederim” biçimindeki sözlerin, sanık ...’in savcılık ile yargılamadaki savunmalarının içeriği dikkate alınarak, yasal şikayet hakkı kapsamında kalıp kalmadığı, bu kapsamda değerlendirilmemesi halinde de, TCK’nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yazılı biçimde hüküm kurulması,
b- Sanığın adli sicil kaydındaki tekerrüre esas alınan ilamına konu suçun, TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve TCK’nın 157/1. maddesine uyan dolandırıcılık suçunun, uzlaştırma kapsamında bulunması karşısında, anılan suçla ilgili olarak uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılıp, sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
c-Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 2 (a), (b) maddeleri dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.