14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/438 Karar No: 2013/2496 Karar Tarihi: 21.02.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/438 Esas 2013/2496 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/438 E. , 2013/2496 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.01.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve yeniden istinat duvarı yapılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen 24.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı, davalılara ait taşınmazın istinat duvarının, kendi taşınmazına 12 m2 tecavüzlü olduğu gibi yeterli nitelikte yapılmadığı için koruyuculuğunun da olmadığını belirterek elatmanın önlenmesini, istinat duvarının geriye çekilerek yeniden yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacıya ait 105 ada 38 parsele herhangi bir tecavüz bulunmadığından elatmanın önlenmesi ve kal talebinin reddine, her iki duvar arasına beton harçlı istinat duvarı yapılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosyada mevcut ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/30 değişik sayılı tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna göre kısmen yıkık taş duvarın 12,09 m2 kısmı davacıya ait 105 ada 38 parsel sayılı taşınmazın içinde kalmaktadır. Mahkemece yapılan keşifte tecavüzlü olarak yapılan duvarın geri çekilmiş olduğu, yıkılan duvarın yerinin ise zeminde belli olduğu gözlemlenmiştir. Keşifte beyanı alınan mahalli bilirkişi ..., dava açıldıktan sonra duvarın yıkılarak yenisinin 10-15 m kadar kuzeye doğru yapıldığını belirtmiştir. O halde, 12,09 m2 tecavüzlü olarak yapılmış olan taş duvar yargılama sırasında davalılar tarafından yıkılıp kaldırıldığından men"i müdahale ve kal talebinin reddine değil, bu talep yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması ve buna ilişkin yargılama giderlerinin davalılardan alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.