Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/950
Karar No: 2013/5001

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/950 Esas 2013/5001 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/950 E.  ,  2013/5001 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tesbitie itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında ...Mevkii 342 parsel sayılı 2227 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle öncesi Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken, ... tarafından tarım alanına dönüştürüldüğünden söz edilerek, 766 sayılı Kanunun 38. maddesi gereğince ... adına tesbit edilmiştir.Yapılan itirazlar tapulama komisyonunca reddedilmiş davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan dairenin, 09/12/2004 tarih 2004/7465 – 12793 sayılı bozma ilamında özetle;""Mahkemece 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon işlemine ilişkin haritanın uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin kesinleşen orman sınırları dışında bulunduğunun belirlendiği, ... ile ... mirasçısı ... arasında görülen dava sonunda kadastro mahkemesinin kesinleşen kararı ile ... mirasçıları adına tesciline karar verildiği gerekçesiyle Orman Yönetiminin davasının reddine ve taşınmazın ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki; dava ... mirasçılarına yaygınlaştırılmadan adlarına tescil kararı verilemez. Kadastro mahkemesinin 21.07.1987 gün ve 1985/205-195 sayılı kararı taraf olmayan Orman Yönetimini açısından bağlacı değildir. Diğer taraftan, hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi krokisi 1948 yılında yapılan orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı olmayıp, uygulaması yapılan 1975 yılında yapılan orman kadastrosunun aplikasyonuna ilişkin çalışma ile oluşturulan harita ile 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosuna ilişkin harita arasında farlılık bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden yapılmış olan yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında, bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olup, bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman sınır noktalarının aynı yerlerine konulması zorunludur (02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmelik md. 44.). Aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu değildir. Aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemez. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu olamaz. Mahkemece 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon işlemine ilişkin haritanın uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin kesinleşen orman sınırları dışında bulunduğunun belirlendiği, ... ile ... mirasçısı ... arasında görülen dava sonunda kadastro mahkemesinin kesinleşen kararı ile ... mirasçıları adına tesciline karar verildiği gerekçesiyle Orman Yönetiminin davasının reddine ve taşınmazın

    ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki; dava ... mirasçılarına yaygınlaştırılmadan adlarına tescil kararı verilemez. Kadastro mahkemesinin 21.07.1987 gün ve 1985/205-195 sayılı kararı taraf olmayan Orman Yönetimini açısından bağlacı değildir.” denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve çekişmeli ... Köyü 342 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbit tutanağının iptaliyle orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan dairenin 22/02/2012 tarih 2012/1524 – 2523 sayılı bozma ilâmında özetle; ""Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman içi açıklık olduğu belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Orman Yönetimi tarafından dava çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içerisinde kaldığı iddiasıyla açıldığından ve orman bilirkişi tarafından yöntemince yapılan inceleme neticesinde çekişmeli taşınmazın 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı bildirildiğinden mahkemece çekişmeli taşınmazın davalılar adına tapuda kayıtlı olduğu nazara alınarak yeniden tescil hükmü kurmadan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır."" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davanın reddine, Tavşanlı Beldesi 342 nolu parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1975 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması bulunmaktadır. 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan tahdidin Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2007 gün ve 2006/353-72 sayılı ilâmıyla iptaline karar verilmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak bozma kararında belirtildiği üzere davanın reddiyle yetinilmesi gerekirken, çekişmeli 342 parsel sayılı taşınmaz karar tarihinden önce tapuya tescil edilmiş bulunduğundan mükerrer sicil oluşturacak şekilde yeniden tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1 bendinin 2. paragrafının hükümden çıkarılarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 02/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi