2. Hukuk Dairesi 2014/11692 E. , 2014/22275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kula Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :13.02.2014
NUMARASI :Esas no: 2013/253 Karar no:2014/46
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından, her iki boşanma davası ve fer"ileri yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise, ziynet eşyası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı-karşı davacı kadının temyizine hasren yapılan incelemede;
Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının koca tarafından alınıp bir daha iade edilmediğini belirterek, bunların aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı koca cevabında; ziynetlerin kadının rızası ile satılıp, evin ihtiyaçları için kullanıldığını savunmuştur. Davacı-karşı davalı koca bu cevabıyla ziynetlerle ilgili ispat yükünü üzerine almıştır. Koca, ziynetlerin kadın tarafından iade edilmemek üzere verilip, kadının rızası ile evin ihtiyaçları için bozdurulduğunu kanıtlayamamıştır. Bu durumda; kadının ziynet eşyalarına ilişkin davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ziynet eşyası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Mehmet"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Serpil"e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 10.11.2014 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Dava konusu edilen ziynet eşyalarının, evlilik birliği içerisinde bozdurulup birlik giderleri için harcandığı davalı koca tarafından kabul edilmiştir. Mahkemecede bu beyan esas alınarak ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Evlilik birliği içerisinde bozdurulup birlik giderleri için harcanan ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir.
Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesine göre “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” Türk Medeni Kanunu prensip olarak kadın erkek eşitliğini kabul etmiş bu nedenle de “eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacaklarını” hüküm altına almıştır. Öte yandan “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” (TMK. md. 185/3)
Türk Medeni Kanunun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Somut olayda ispat yükünün davalıda olduğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır.
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev"i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir.
Davacı kadın evlilik birliği içerisinde malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacı kadının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur.
Bu sebeple temyize konu hükmün reddedilen ziynet eşyalarına ilişkin bölümü yönünden onanması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun bu yöne ilişkin bozma görüşüne katılmıyorum.