
Esas No: 2021/16633
Karar No: 2022/2421
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/16633 Esas 2022/2421 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılanmış ancak kendisi seçtiği bir avukatın yanı sıra resmi bir avukat da atanmamıştır. Bu durum, savunma hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için dosya incelenmiş ve sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür. CMK'nın 150/3, 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edildiği için karar bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/3, 220/7, 314/2, 220/7-son cümle, 62/1, 53/1-2-3, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.06.2018 tarih ve 2017/263 - 2018/426 sayılı kararı
Suç : Örgüte bilerek isteyerek yardım etme
Hüküm : TCK'nın 314/3 ve 220/7. maddeleri yollamasıyla TCK'nın 314/2, 220/7-son cümle, 62/1, 53/1-2-3, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığın, silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan müdafii yardımından faydalandırılmadan yargılanıp silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan mahkumiyetine karar verildiği görüldüğünden, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK’nın 156. maddesi gereğince re’sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen silahlı terör örgütü üyeliği suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil
yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılama yapılıp hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak biçimde CMK 150/3, 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi