16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/421 Karar No: 2013/1108 Karar Tarihi: 19.02.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/421 Esas 2013/1108 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/421 E. , 2013/1108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 7. İCRA MAHKEMESİ
Sermaye şirketlerinde idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimselerin şirketin iflasını istememeleri suçundan sanıklar ... ve ..."ın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanıklara isnat olunan ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan dolayı mahkemece daha önce verilen beraat kararının Dairemizin 24.10.2011 tarih ve 2011/2155-6407 sayılı kararı ile onanmış olması sebebi ile bu suça ilişkin olarak yeniden kurulan hüküm sonuca etkili görülmemiştir. İİK"nun 345/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Ödemiş Ticaret Sicil Memurluğunun 14. 01. 2010 tarih ve 2010/69 sayılı yazısına göre ortaklar kurulunun 23.02.2001 tarih ve 2001/1 sayılı kararı gereğince 10 yıl süreyle şirket müdürü olarak ..."nin atandığının bildirilmiş olmasına rağmen, şikayetçi vekilinin daha önceki kararın temyizine ilişkin 09.03.2010 havale tarihli dilekçesine eklediği 23 Kasım 2007 tarih ve 6943 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine göre de, şirket müdürlüğüne 5 yıl süre ile ..."in seçildiğinin anlaşılması karşısında, cezai sorumluluğun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi için şirket anasözleşmesi de getirtilip, şirket yetkilisinin kim olduğu hususundaki çelişkinin giderilmesini müteakip, şikayet dilekçesinde gösterilen sanıklar ... ve ...’ın borçlu şirket yetkilileri olduklarının belirlenmesi halinde, sanıklara isnat edilen suçun oluşup oluşmadığının anlaşılabilmesi için öncelikle, İİK’nun 179. ve 6102 sayılı TTK’nun 376. (6762 sayılı TTK.nun 324) maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun tespitini takiben şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediği saptanmalıdır. Mahkemece borçlu şirket hakkındaki tüm kesinleşmiş icra takipleri saptanıp, bu dosyalardaki borç miktarları da şirket pasifinde gösterilmesi suretiyle şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılarak, şikayet tarihi itibarıyla şirketin iflasının istenmesi koşullarının bulunup bulunmadığı tespit edilerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerekirken, herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.