Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17285
Karar No: 2020/5829
Karar Tarihi: 05.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17285 Esas 2020/5829 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, suya yapılan haksız müdahalenin önlenmesine ve kaynağın eski haline getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 718. ve 756. maddeleri gereği, kaynak suyu özel mülkiyete tabidir ve kaynağın debisi, kullanımı ve tapulu taşınmazdaki ihtiyaçlara göre belirlenir. Mahkeme, doğru bir tespit yapmadığından ve gerekli araştırmaları yapmadığından hükümde yanlışlık bulunmaktadır. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 718. maddesi: Arazi üzerindeki mülkiyet, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.
- Türk Medeni Kanunu'nun 756. maddesi: Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılır. Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Yeraltı suları, kamu yararına aittir. Arazi maliklerinin yer altı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.
14. Hukuk Dairesi         2016/17285 E.  ,  2020/5829 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.11.2008 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin meni ile kaynağın eski hale getirilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, suya vaki müdahalenin meni ve kal istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, ... Köyü Hars mezrasında bulunan ve müvekkilerine ait taşınmazda kaynayan kaynak suyun, davalı tarafından ... Köyüne bağlı ... (...) Mezrasındaki tarlaların sulanmasında kullanılmak üzere borularla taşındığından yapılan haksız müdahalenin önlenmesine ve kaynağın eski hale getirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 718. maddesi gereğince; Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.
    Bu madde hükmüne paralel olarak düzenlenen Türk Medeni Kanununun 756. maddesi gereğince de; "Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir. Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz. Arazi maliklerinin yer altı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır."
    Gerek Türk Medeni Kanununun 718. maddesi gerekse 756/2. maddesinde sözü edilen kaynaklar, yeraltı sularından farklıdır.
    Kaynak, kökeni yeraltı suyu olan tabii ve sürekli olarak yeryüzüne çıkan özel mülkiyete girecek nitelikte özel bir su olup, suni bir şekilde veya ara sıra yeryüzüne çıkan su kaynak niteliğini kazanmaz (Gürsoy/Eren/Cansel, Türk Eşya Hukuku, Ankara 1978, s.618). Ayrıca, kaynaktan çıkan suyun yararı kamuya ait bir akarsu oluşturacak kadar bol çıkması halinde kaynak artık özel mülkiyete konu olamaz. Yine, yeraltı suyundan sondaj gibi suni yollarla çıkartılan sulardan yararlanma usulü de 167 sayılı Yeraltı Suları Kanununa tabidir.
    Başka bir ifadeyle kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular da yararlanabilir. Bunun yanında kaynak suyu tapulu olmayan araziden (örneğin mera, orman vb.) çıkıyorsa suyun debisine bakılmaksızın genel sudur. Bu sudan ise kadim ve öncelik hakkı ihlal edilmemek suretiyle herkes ihtiyacı oranında yararlanabilir.
    Özel su ise tapulu taşınmazdan çıkan ve sadece o taşınmazın ve malikinin kişisel ihtiyacını karşılamaya yeterli olan sudur. Arazinin mülkiyetine tabi olan kaynak suyu yani özel su üzerinde, hak sahibi dilediği gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu suyu kendisi kullanabileceği gibi kaynağındaki suyu kullanması hususunda bir başkasına irtifak hakkı da tanıyabilir. Ayrıca mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi de bulunmaktadır.
    Somut olayda; mahkemece davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin tespiti doğru olmadığı gibi tanık beyanları ve bilirkişi raporları da yetersizdir.
    Bu durumda mahkemece taşınmaz başında suyun en az olduğu tarihlerde yeniden keşif yapılarak, öncelikle tanıklardan ve mahkehmenin re’sen belirleyeceği mahalli bilirkişilerden dava konusu su kaynağının bilinmeyen bir tarihten bu yana kim veya kimler tarafından kullanıldığının tespiti ile bilirkişilerden suyun debisi, davacıların kullandığı taşınmazın su ihtiyaçları, davacıların taşınmazlarını başka yerden sulama imkanının olup olmadığı belirlenerek, gerekirse su rejimi de kurulmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi