17. Ceza Dairesi 2019/918 E. , 2019/2772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Ret, onama, bozma
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ..."nün, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesi uyarınca bilinen en son adresine tebligat yapılmadan, doğrudan MERNİS adresine aynı Kanun"un 21. maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşılmakla; sanık ... ile müdafiinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Sanıklar ... ile ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı sanıklar hakkında tayin edilen 2.000,00"er TL adli para cezalarına ilişkin hükümlerin, cezaların türleri ve miktarları itibarıyla temyizleri mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanık ... ve müdafii ile sanık ..."ın temyiz taleplerinin tebliğnameye uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
Katılanın ve sanık ..."nün beyanları ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, hırsızlık suçuna konu olan bir kısım çay ve sigaraların, sanıkların olayda kullandıkları araca yüklendiği, kolluk görevlilerinin olay yerine gelmeleri üzerine diğer sanık ..."ın, bir kısım suça konu eşya ile birlikte, araçla olay yerinden kaçtığı olayda, hırsızlık suçunun tamamlamış olduğu gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, ayrıca UYAP"tan alınan güncel adli sicil kaydına göre,.... Ağır Cez Mahkemesinin 2009/257 Esas ve 2010/140 Karar numaralı, 30.05.2012 tarihinde kesinleşen, uyuşturucu ticareti yapma suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamın tekerrüre esas olmasına karşın, sanık ... hakkında TCK"nun 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz
bulunmadığından; son olarak sanığın sarfına sebebiyet verdiği 12,00 TL yargılama giderinin, 5271 sayılı CMK"nun 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu halde, yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte suça sürüklenen çocuktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde, Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün olduğundan, bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezaları ile mahkûmiyetlerin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve yine T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, hüküm fıkralarından TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılarak yerlerine "TCK"nun 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın ve sanık ..."nün beyanları ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, hırsızlık suçuna konu olan bir kısım çay ve sigaraların, sanıkların olayda kullandıkları araca yüklendiği, kolluk görevlilerinin olay yerine gelmeleri üzerine diğer sanık ..."ın, bir kısım suça konu eşya ile birlikte, araçla olay yerinden kaçtığı olayda; hırsızlık suçunun tamamlamış olduğu gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
2-Sanık ..."nün, soruşturma aşamasında alınan beyanında ve hakkında çıkarılan yakalama emrine istinaden alınan 04/03/2014 tarihli savunmasında, katılanın zararını gidermek istediğini belirtmesi karşısında, katılanın zararını giderme olanağı sağlandıktan sonra sonucuna göre sanık ... hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nun 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih, 2008/11-250 Esas ve 2009/13 Karar sayılı ilamında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile
belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı, buna göre, daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “Kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, "Müştekinin şikayeti ve zararın giderilmediği dikkate alındığında....” biçimindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Hakkındaki yakalama kararına istinaden 04.03.2014 tarihinde alınan savunmasında, “Lehe olan hükümlerin uygulanmasını” talep eden, suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmayan ve tüm aşamalarda suçunu ikrar eden sanık ... hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nun 51. maddesi uyarınca ertelenip ertelenmeyeceğinin tartışmasız bırakılması,
5-Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezaları ile mahkûmiyetlerin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve yine T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6-Sanığın sarfına sebebiyet verdiği 12,00 TL yargılama giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 05/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.