Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1007
Karar No: 2019/3442

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1007 Esas 2019/3442 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu açık balkonun eski haline getirilmesi talebidir. İlk olarak davanın reddine karar verilmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu ise HUMK'nın 437. maddesinde öngörülen 8 günlük temyiz süresinin geçmesi nedeniyle reddedilmiştir. Bununla birlikte, karşı oy yazısında hakimler, kanun yolu süresinin mahkemece hatalı belirlenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının sınırlandırılması ve hak kaybına uğranması durumunda, usul kurallarının daha esnek uygulanması gerektiğini savunmuşlardır. Bu hallerde, kanun yolu ve süresinin hatalı belirlenmesi bozma sebebi olmalıdır.
Kanun maddeleri:
- 1086 sayılı HUMK'nın 76. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi
- Anayasa'nın 36. maddesi, birinci fıkrası
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi
- Anayasa'nın 40. maddesi, ikinci fıkrası
- 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi, \"ç\" bendi
- Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayısı.
20. Hukuk Dairesi         2019/1007 E.  ,  2019/3442 K.

    "İçtihat Metni"

    .......
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalıya ait 42 numaralı bağımsız bölümde projeye aykırı olarak kapatılan açık balkonun eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün temyizi üzerine, kapatılan Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 15/02/2016 gün ve 2015/6244 E- 2016/2299 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkeme kararı, davalı vekiline 24.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, temyiz harcı 07.11.2018 tarihinde yatırılmış ve temyiz dilekçesi verilmiştir. Bu durumda HUMK"nın 437. maddesinde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/05/2019 günü oy çokluğu ile karar verildi.
    .......

    KARŞI OY YAZISI

    Temyiz incelemesinde 1086 sayılı HUMK"nın uygulanması gerektiği, sulh mahkemesi kararlarının temyiz süresinin tebliğden itibaren 8 gün olduğu açıktır.
    Ne varki; Sulh Hukuk Mahkemesi, kısa ve gerekçeli kararında, temyiz süresi " 8 gün " olmasına rağmen "iki hafta" olarak belirlemiş, bu hüküm kararı temyiz eden davalı vekiline 24.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, mahkemenin belirlediği iki haftalık sürede ancak yasal 8 günlük süreden sonra 07.11.2018 tarihinde karar temyiz edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, kanun yolu başvurusunda, mahkemece hatalı belirlenen sürenin mi, kanunda belirlenen sürenin mi uygulanması gerektiği, mahkeme kararında belirtilen sürenin kabul edilmemesi halinde adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan mahkemeye erişim hakkının engellenip engellenmediğinin incelenmesi gerekir.
    .......
    Anayasa"nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş, yine taraf olduğumuz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de, herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmış olup, bu madde kapsamında, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
    Yasal düzenlemeler ve belirtilen olgular ışığında değerlendirildiğinde; davalı, mahkemenin kısa ve gerekçeli kararında belirtilen süreye uyarak, bu süre içinde temyiz başvurusunda bulunmuştur. Hakim, uyuşmazlıkta uygulanacak kanun hükmünü tespit edip uygulamakla yükümlüdür (1086 sayılı HUMK.m.76, 6100 sayılı HMK 33. maddesi). Mahkemenin, kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü gözönüne alındığında, mahkeme tarafından kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi sonucu davanın taraflarının kanun yolu başvuru talebinin süreden reddedilmesi, hatanın tüm sonuçlarının davanın taraflarına yüklenmesi, adil yargılanma hakkı kapsamında adalete erişim hakkının sınırlandırılmasıdır.
    Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrası ve 6100 sayılı Kanunun 297. maddesinin “ç” bendi uyarınca, hükümde, kanun yolları ve süresinin gösterilmesi bir zorunluluk olduğu gibi HMK 297/2. fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” vurgusu yapılmıştır. Yargı kararlarına karşı başvurulacak kanun yolu ile süresinin hükümde açıkça ve doğru olarak gösterilmemiş olması bu hakkın etkin bir şekilde kullanılmasını doğrudan engelleyecek ve hak arama hürriyetinin ihlal edilmesine sebep olacaktır.
    Her ne kadar kanun yolu ve süresi, ilgili kanun maddelerinde açıkça belirtilmiş ise de, yargı organlarının yanlış yönlendirmesi sonucunda ilgililerin hak kaybına uğramayacağının kabul edilmesi gereklidir. Aksi takdirde, Anayasanın 40. maddesinde, gerekse 6100 sayılı HMK nın 297. maddesinde açıkça belirtilen kanun yollarının ve süresinin gösterilmesi gerektiğine ilişkin düzenlemelerin bir anlamı olmayacaktır. Bilindiği üzere bu düzenlemeler, temel hak ve hürriyetlerin korunmasına yönelik hak arama hürriyetinin doğal bir sonucudur.
    Karardaki yanlış yönlendirmenin hak kaybına yol açacağı açıktır ve temyiz yoluna başvurma süresinin yanlış gösterilmesi bozma sebebi olmalıdır. Hakimin lehe verdiği karar, hak sahibinin hak kaybına yol açacak şekilde yorumlanamaz. Kararın hüküm kısmı bir bütün olarak temyize tabidir.
    Bu gibi hallerde, usul kurallarının mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak şekilde katı uygulanmaması, mahkemenin kanun yolu ve süresini hatalı belirlemesi halinde, kararda belirtilen süreye uyularak yapılan kanun yolu başvurusunun, adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı kapsamında süresinde yapıldığının kabul edilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, temyiz başvurusu süresinde kabul edilerek, temyiz incelemesinin yapılması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi