Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3929
Karar No: 2016/3886
Karar Tarihi: 04.04.2016

Nüfuz ticareti Değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/3929 Esas 2016/3886 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2016/3929 E.  ,  2016/3886 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nüfuz ticareti (Değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)
    HÜKÜM : Mahkumiyet (5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 50/1.a, 52/2 maddeleri gereğince hapisten çevrilen 6000 TL ve doğrudan verilen 80 TL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın, Tanık ..."ten resmen satın aldığı, ....” İlçesi, 31 pafta ve 1039 parselde kayıtlı olan arsası üzerinde fabrika inşasına başlamak istediği; ancak söz konusu arsanın imara açık olmadığını öğrenmesi üzerine de avukat olan sanık ... ve kendisinin ....” Belediye Başkan Yardımcısı olduğuna dair yalan söyleyen sanık ... ile görüştüğünde, sanıkların, belediye başkanlığında tanıdıkları olduğunu ve söz konusu arsa için imar planı alabileceklerini belirterek bu duruma inanan katılandan, sözde arsanın imara uygun hale getirme işlemleri için muhtelif zamanlarda, birden fazla kez toplam 350.000 dolar almak suretiyle haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 2. fıkrasında tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için sanığın, ismen söylenmese bile kimden söz edildiğini karşı tarafın anlayacağı şekilde makamı, rütbesi, ünvanı veya lakabını söylediği kamu görevlilerini tanıdığını, onlar nezdinde hatırının sayıldığını, bundan dolayı işini yaptırabileceğini belirterek mağduru kandırması gerekeceği dikkate alınarak, somut olayda sanıkların, belediye başkanlığında tanıdıkları olduğuna dair genel söylemleri ve sanık ..."nin kendisini belediye başkan yardımcısı olarak tanıtması şeklinde sergiledikleri hileleri neticesinde, bu duruma inanan katılandan sözde arsanın imara uygun hale getirme işlemlerinin yapılabilmesi için haksız menfaat temin etmeleri şeklinde gerçekleştirdikleri eylemlerinin; 5237 sayılı TCK"nın 158/2 maddesinde tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçunun kurucu unsurlarını oluşturmayacağının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmiş fakat; ""kamu görevlileri nezdinde hatırı sayıldığından bahisle dolandırıcılık"" suçunun oluştuğuna dair bozma gerekçelerine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısı, katılan vekili, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1. Oluşa ve tüm dosya kapsamında göre, sanık ... ve kendisini ....”Belediye Başkan Yardımcısı olarak tanıtan sanık ..."nin, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek söz konusu arsa için imar planı alabileceklerine dair yalan söyleyip sözde belediye başkanlığında tanıdıkları olduğunu belirttikten sonra bu duruma inanan katılandan, muhtelif zamanlarda, birden fazla kez toplam 350.000 dolar almak suretiyle haksız menfaat temin etmeleri şeklinde gerçekleştirdikleri sabit görülen eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 157/1 madedsinde tanımlanan dolandırıcılık suçunu oluşturacağı ve bu suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle kurucu unsurları oluşmayan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
    2. Sanıkların, farklı tarihlerde birden fazla kez mağdurdan para aldıklarının sabit olduğu dikkate alınarak; sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal etmek suretiyle ve değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olduklarının anlaşılması karşısında, sanıklar haklarında ceza verilirken zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, katılan vekili, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi