Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/452 Esas 2013/2480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/452
Karar No: 2013/2480
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/452 Esas 2013/2480 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/452 E.  ,  2013/2480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır.
    Somut olayda, davalı ... tarafından 20.10.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadi alacaklısı ...’a 1/3 payın satışı vaat edilmiştir. Yargılama sırasında ise satış vaadi alacaklısı ... tarafından satış vaadine konu paylar bedele dönüştürülerek 17.10.2006 gün ve 4353 yevmiye numaralı temlikname ile davacı ...’e temlik
    edilmiştir. Yukarıda belirtildiği şekilde taraflar arasında geçerli bir temlik işlemi mevcut olduğuna göre bedel yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekirken dava konusu satışı vaat edilen payların elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve ifa olanağının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.