Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13949 Esas 2015/13587 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13949
Karar No: 2015/13587
Karar Tarihi: 08.12.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13949 Esas 2015/13587 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/13949 E.  ,  2015/13587 K.
"İçtihat Metni"


Davacılar ..., ... ile davalı ... aralarındaki dava hakkında ........Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.07.2013 gün ve 2011/22-2013/429 sayılı hükmün Dairenin 07.05.2015 gün ve 2013/19566-2015/6815 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, Gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi........."in 25.12.2010 tarihinde öldüğünü, ölmeden önce davacı ..... hakkında boşanma davası açtığını, bu aşamada malvarlığını kaçırma işlemleri yaptığını ve dava konusu aracını da ablasının damadı davalı İsmail"e satış gösterdiğini, danışıklı işlemin iptalini istemiştir.
Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, dairemizin 07.05.2015 tarih 2013/10566 Esas ve 2015/6815 Karar sayılı ilamı ile onanmış,davacılar vekili tarafından anılan onama kararının hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda:
Dava "muris muvazaası" na dayanan iptal istemine ilişkindir. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince; davacı ....."in, murisin boşanma hazırlığında olduğu eşi, davacı ........"nın ise murisin ......."den olma oğlu oldukları .......ile çok uzun süredir ayrı yaşayan murisin başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, murisin davacı eşine karşı boşanma davası açmak üzere 3.6.2010 tarihinde özel yetkili vekil atadığı ve dava konusu......... plakalı aracı ablasının damadına sattığı, sattığı gün aynı aracın ZMM sigortasını yaptırdığı anlaşılmaktır. Muris bir taşınmazını da 25.8.2010 tarihinde tanık beyanları ile arkadaşı olduğu sabit olan dava dışı.......... ye temlik ettiği,......... alayhine açılan davanın red edildiği Yargıtay 1.Hukuk Dairesi tarafından kararın işlemin muvazaalı olduğundan bahisle bozulduğu, tanık beyanları ile dava konusu aracın muris tarafından satıştan sonrada kullanmaya devam ettiği belirtilmiştir.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde miras bırakan ..."ün davaya konu olanaracı temlikteki gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olduğu sonucuna varılmaktadır. Davalının ise murisin ablasının damadı olduğu gözetildiğinde muvazaayı bilen ve bilmesi gereken kişi konumundadır.
Bu nedenlerle, dairemiz bozma kararının maddi yanılgıya dayalı olduğu görüldüğünden davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile mahkemenin 09.07.2013 tarihli red kararının BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.