Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/13752 Esas 2015/5260 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13752
Karar No: 2015/5260
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/13752 Esas 2015/5260 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/13752 E.  ,  2015/5260 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Davacı, Türk Vatandaşı iken yurtdışında geçen çalışmalarını 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanabilme hakkı olduğunun ve borçlanma tutarının borçlanma başvuru tarihine göre belirlenmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.


    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi....... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda, "Davanın kabulü ile, davacının Türk vatandaşı iken yurtdışında geçen borçlanmaya esas sürelerinin 3201 sayılı Kanun kapsamında, borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın, talep tarihindeki prim üzerinden borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine," karar verilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise "Davanın kabulü ile, davacının Türk vatandaşı iken yurtdışında geçen borçlanmaya esas sürelerinin 3201 sayılı Kanun kapsamında, borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın, borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine, aksine yapılan Kurum işleminin iptaline," ilişkin hüküm kurmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Muhkameleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
    Tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu"nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince salt bu husus bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, sair temyiz nedenleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.