Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/955 Esas 2013/4978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/955
Karar No: 2013/4978

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/955 Esas 2013/4978 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/955 E.  ,  2013/4978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ....Mahallesi 156 ada 7 parsel sayılı 8174,46 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tarla vasfıyla tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli parselin kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kaldığı savıyla dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine çekişmeli parselin orman içi açıklık olduğu gerekçesiyle davalının zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı iddiasıyla davaya katılmış, mahkemece, davanın kabulü ile 156 ada 7 parselin davalılar adına yapılan tesbitinin iptali ile bu yerin eylemli orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 1997 tarihinde kesinleşen ve 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışması vardır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklığı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, oluşan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz, tarım arazisi niteliğiyle kesinleşen 156 ada 5 ve 6 sayılı parsellere komşu olduğundan, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde tanımlanan orman içi açıklığı olarak kabul edilemez.
    Ne var ki; hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın kısmen tahdit içerisinde kaldığı bildirilmiştir.
    Bu nedenle, mahkemece yapılacak iş: taşınmazın 1997 tarihinde kesinleşen tahdit içerisinde kalan bölüm belirlenerek, tahdit içinde kalan bölüm yönünden kabul, kesinleşen tahdit dışında kalan bölüm yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taşınmazın tamamı yönünden kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 02/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.