11. Hukuk Dairesi 2020/4854 E. , 2020/5932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21.11.2018 tarih ve 2018/797-2018/1327 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.12.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki 01.08.2007 tarihli distribütörlük sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini ve 21.05.2008 tarihli tasfiye mutabakatı imzalandığını, bu mutabakat gereği 11 adet çekin iade edilmediğini, tasfiye mutabakatı ile davacıda kalan bir kısım ürünlerin davalı tarafından iade alınması kararlaştırıldığı halde davalının 80.098,00 TL bedelli ürünü teslim almadığını, mutabakat sonrası ödenen 24.5.2008 tarihli 50.000 TL’lik çek bedelinden davacının bakiye borcu düşüldüğünde kalan 11.000.- TL’nin ödenmesi gerektiğini, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen çeklerin iade edilmediği ve ödeme yapılmadığını belirterek 24.05.2008 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli çek için ödenen bedelin davacı borcundan fazla olan 11.000,00 TL"sinin davalıdan alınmasına, 11 adet çek nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile 80.098,00 TL bedelli ürünün davalıya teslimine, davaya konu çekler icra takibine konu edilir ise davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında mutabakat gereği davacının ihtarnameye konu ettiği 325.000,00 TL bedelli çeklerin iptal edildiğini, 375.000,00 TL bedelli çeklerin ise müşterilere verilmesi nedeni ile kendilerinde olmadığını, toplam 700.000,00 TL bedelli çekler nedeni ile alacakları olmadığını kabul ettiklerini halen davalı elinde bulunan 07.06.2008 tarihli 50.000,00 TL bedelli çekin davacıdan alacakları olması nedeniyle iade edilmeyeceğini ve gerektiğinde takibe konu edileceğini, taraflar arasındaki sözleşme sonrası davacıya teslim ettikleri bir kısım ürünlerin iade alındığını ancak davacının iade etmek istediği diğer ürünlerin ise son kullanım tarihinin geçmiş olması ve sözleşme döneminde alınmamış olması nedeni ile iade alınmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 21.05.2008 tarihli protokolde davacı tarafından davalıya 475.976,39 TL"lik malın iade edileceğinin kabul edildiği, davacı tarafından 395.890,04TL’lik iade edilen mal bedeli düşüldükten sonra davacı alacağının 87.131,24 TL olduğu, bu hesaplamalara 07.06.2008 keşide tarihli ödenmeyen çekin de dahil edilmiş olduğu, halen davacı uhdesinde olan ve davalıya iade edilmesi gerektiği kabul edilen 80.086,85 TL bedelli ürünün de protokol hükümleri gereğince davalıya iadesi gerektiği, davacıya iadesi gerektiği kabul edilen ve Mahkemeye teslim edilen çekler nedeni ile davalının alacak talebinde bulunmadığı ve icra takibine konu etmediği için bu çekler yönünden davacı yararına tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davacının 10 adet toplamı 700.000.- TL olan çeklerin davalı tarafça mahkeme kasasına teslim ile iade edildiğinden ve alacak iddiası olmadığından bu çekler yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 07.06.2008 tarihli 50.000.- TL"lik çek için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ekonomik değeri kalmadığı için davalının iade almaktan kaçındığı 80.086,85 TL bedelli ürünlerin davalıdan alınan ürünler olduğu anlaşılmakla davalı tarafa iadesine, davalının borçlu olmadığı kabul edilen ve fazladan ödediği anlaşılan iadesine karar verilen mal bedelleri ile birlikte toplam 87.131,24 TL"nin 7.044,39 TL"sinin dava tarihi olan 15.08.2008 tarihinden, 80.086,85 TL"sinin davalıya iadesine karar verilen ürünlerin davalıya iade edileceği tarihten itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.