17. Ceza Dairesi 2019/474 E. , 2019/2769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK"nun 34, 230. ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delilerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nun 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden müştekiler ... ile ..."e yönelik mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları yönünden herhangi bir gerekçe göstermeksizin sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Konut dokunulmazlığın ihlali suçlarının, suçların tarihine göre, 5271 sayılı CMK"nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kalması dikkate alınarak taraflara uzlaşma teklif edilerek sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-22.03.2007 tarihli olay yeri inceleme raporunda, müşteki ..."in evinde herhangi bir zararın veya zorlama izinin olmadığının belirtildiği, müşteki ..."in de alınan ifadelerinde mala zarar vermeden doğan herhangi bir zararının olmadığını beyan ettiği, sanığın hakkındaki yakalama kararına istinaden alınan 12.01.2011 tarihli savunması ve kolluk görevlilerince tanzim olunan 20.07.2011 tarihli tutanağa göre ise müşteki ..."e ait mutfak kapısının penceresinin hafif zorlandığı, pencere demir parmaklıklarının da esnetilerek genişletildiği; yine sanığın müşteki ..."a ait eve açık olan kapıdan girdikten sonra, evin yatak odası kapı kilidinin zorlanarak kırıldığı olaylarda;
Suçlar için ilgili kanun maddelerinde kanun koyucu tarafından belirlenen alt ve üst ceza miktarları arasında cezanın belirlenmesi yetkisi mahkemenin takdirine bağlı hususlardan olmakla beraber bu takdir hakkı kullanılırken TCK"nun 61. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen hususların göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin de dosya içeriğine uygun olması gerektiği; sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından alt sınırdan cezalandırılmasına karar verilmesine karşın; müştekilere yönelik mala zarar verme suçlarından dolayı cezaların en üst hadden tayinleri sırasında gerekçede yer alan TCK"nun 61. maddesinde yer alan suçun işleniş şekilleri, suçların işlendiği zaman ve sanığın amacının herhangi bir özellik taşımadığı gibi suça konu eşyanın ekonomik değerlerinin de az olduğu göz önüne alındığında, dosya içeriğine uygun düşmeyecek yetersiz gerekçeyle müştekilere yönelik mala zarar verme suçlarından en üst sınırlardan ceza tayinleri,
4-Sanığın, müşteki ..."in evinden bir adet birayı alıp içtiği, yine bir miktar ekmeği de yediği, müştekinin zararlarının giderilmediği ve sanıktan şikayetçi olmamasının da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli olmadığı göz önüne alındığında, sanık hakkında müşteki ..."e yönelik hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nun 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
5-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nin 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise sanığın müşteki ..."in evinden 1 adet .... marka birayı alıp içtiği ile bir parça ekmeği alıp yediği anlaşılmakla, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malların değerinin az olması nedeniyle TCK"nun 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin göz ardı edilmesi,
6-Hükmün gerekçe bölümünde “...mağdur Şevkiye yönelik hırsızlık suçunun maddi unsurunun gerçekleşmediği...” belirtilmesine karşın, hükümde, sanığın müşteki ..."e yönelik hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 143/1, 168/1, 62/2. maddeleri uyarınca 8 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle, gerekçe ve hüküm arasında çelişkiye neden olunması,
7-Sanık ..."in, müşteki ..."e yönelik olarak 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 116/1, 53; müşteki ..."a yönelik olarak ise 142/1-b, 168/1, 151/1, 116/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmasına rağmen, 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi gereğince sanığa ek savunma hakkı tanınmadan ve Dairemizin 08/06/2015 tarihli bozma ilamı okunmadan, sanık hakkında müştekilere yönelik 5237 sayılı TCK"nun 143, ve 116/4 maddelerinin uygulanması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
8-T.C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, hükümlerin verildiği tarihten önce 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 05/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.