4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14433 Karar No: 2019/2974 Karar Tarihi: 21.05.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/14433 Esas 2019/2974 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/14433 E. , 2019/2974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...aleyhine 09/03/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/05/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/05/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, serbest avukatlık yaptığını, ihbar olunan şirket vekili olarak davalı aleyhine icra takibi başlattığını, süresinde itiraz üzerine takibin durduğunu, uzlaşma talebi üzerine tarafların toplantı yaptığını, daha sonra bilgisi dışında davalı ile ihbar olunan şirketlerin sulh ve ibra olduklarını öğrendiğini, bu nedenle vekalet ücreti istemi ile davalı hakkında icra takibi başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı avukatın bilgisi haricinde sulh anlaşması yapıldığı, avukatlık ücretinin takip tutarı üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Davalı ile ihbar olunan şirketin icra takibinde belirlenen miktarın altında bir bedelde anlaştıkları sabittir. Şu durumda, davalının gerçek alacak olan bu meblağ üzerinden hesaplanacak vekâlet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken icra takibindeki miktar esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bette gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.