18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11917 Karar No: 2015/14277 Karar Tarihi: 23.12.2015
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/11917 Esas 2015/14277 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi sonucunda, yerel mahkemenin hükümlerinin TCK’nın 53. maddesi ile uyumsuzluğu nedeniyle bozulması istendi. Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesinin bazı alt maddelerinin iptal kararına rağmen, yerel mahkemenin hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması nedeniyle, bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın süresinin belirlenmesi gerektiği ortaya çıktı. Bu nedenle, sanığın temyiz iddiaları yerinde görüldü ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresi çıkartılarak, “sanık hakkında TCK\"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi ve “tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasındaki 1 yıl süreyle ibaresinin hükümden çıkarılması” sonucu hüküm düzeltildi ve onaylandı. Kanun maddeleri TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın
18. Ceza Dairesi 2015/11917 E. , 2015/14277 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; a- ) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, b-) TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, c-) Mükerrir sanık hakkında, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresi çıkartılmak; “sanık hakkında TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” ibaresi eklenmesi ve “tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasındaki 1 yıl süreyle ibaresinin hükümden çıkarılması” biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.