4. Ceza Dairesi 2018/7933 E. , 2018/21802 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 29 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair .... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/03/2012 tarihli ve 2011/934 esas, 2012/156 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilerek talebinin kabulüne ilişkin .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2016 tarihli ve 2011/40 esas, 2012/43 sayılı ek kararını müteakip, uzlaşma sağlanması sebebiyle kamu davasının düşürülmesine dair .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli ve 2011/40 esas, 2012/43 sayılı ek kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 01/11/2018 gün ve 94660652-105-35-9106-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2018 gün ve 2018/89919 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesinin 2. cümlesinde, "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın üzerine atılı tehdit suçunun uzlaşmaya tabi olmayan silahla yaralama suçu ile birlikte işlemesi karşısında tehdit suçu yönünden de uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 29 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair .... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/03/2012 tarihli ve 2011/934 esas, 2012/156 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukukî durumunun yeniden değerlendirilerek talebinin kabulüne ilişkin .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2016 tarihli ve 2011/40 esas,
./..
.2.
2012/43 sayılı ek kararını müteakip, uzlaşma sağlanması sebebiyle kamu davasının düşürülmesine dair .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli ve 2011/40 esas, 2012/43 sayılı ek kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesinin 2. cümlesinde, "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın üzerine atılı tehdit suçunun uzlaşmaya tabi olmayan silahla yaralama suçu ile birlikte işlenmesi karşısında, tehdit suçu yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık sanık ... hakkında tehdit suçu açısından uzlaştırma işlemlerinin yapılmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.(Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
./..
.3.
Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.
İncelenen dosyada;
Sanık ... hakkında, katılan ..."e yönelik 16/10/2011 tarihinde gerçekleştirdiği iddia edilen silahla kasten yaralama ve tehdit eylemleri nedeniyle cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, talebi üzerine ..."in katılan olarak davaya kabul edildiği, yargılama neticesinde "...çıkan kavga sonucunda sanığın ele geçirilemeyen ancak katılanın yüzündeki yara niteliği ve beyan içeriğine göre silah olduğu sabit olan bıçak ile katılanı yüzünden basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı ve ayrıca “sen benim kız kardeşimi nasıl boşarsın, ayrılırsın, vururum öldürürüm sizi” şeklindeki sözlerle tehdit ettiği..." biçiminde kabul edilen eylemi nedeniyle sanığın, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/03/2012 tarihli ve 2011/934 esas, 2012/156 sayılı kararıyla TCK"nın 106/1-1. cümle, 29, 62, 86/2, 86/3-e, 29 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün ve 2 ay 15 gün hapis cezalarıyla cezalandırılmasına hükmolunduğu, hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12/04/2016 tarihli ve 2014/657 esas, 2016/6971 karar sayılı ilamıyla onandığı, infaz sırasında Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/12/2016 tarihinde 6763 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler çerçevesinde yeniden değerlendirme talep edildiği, .... Sulh Ceza Mahkemesinin 09/12/2016 tarihli ve 2011/934 esas, 2012/156 sayılı ek kararıyla tehdit suçundan infazın durdurulmasına ve dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği, tayin edilen uzlaştırmacı tarafından düzenlenen 09/04/2017 tarihli uzlaştırma raporunda katılan ve sanığın uzlaştıklarının bildirilmesi üzerine .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli ve 2011/40 esas, 2012/43 sayılı ek kararıyla tehdit suçundan açılan kamu davasının uzlaştırma nedeniyle düşmesine karar verildiği, anılan ek kararın sanığa 09/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, dosya içerisinde şikayetten vazgeçtiğine ve bu nedenle katılan sıfatının ortadan kalktığına dair bilgi ve belge bulunmayan ..."e .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli ve 2011/40 esas, 2012/43 sayılı ek kararın tebliğ edilmediği, söz konusu ek kararın 17/05/2017 tarihi itibariyle kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
CMK"nın 260. maddesinde katılana kanun yoluna başvurma hakkının tanınması, uzlaşma sağlanması sebebiyle kamu davasının düşmesine dair .... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli ve 2011/40 esas, 2012/43 sayılı ek kararının, davaya katılan sıfatıyla kabul edilip şikayetten vazgeçtiğine ve bu nedenle katılan sıfatının ortadan kalktığına dair bilgi ve belge bulunmayan ..."e tebliğ edilmemesi ve bu nedenle henüz kesinleşmemesi, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna ancak, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde başvurulabilmesi karşısında; anılan ek kararın katılan ..."e yöntemince tebliği, kanun yoluna başvurulması halinde
./..
.4.
gereğine tevessül edilmesi, kanun yoluna başvurulmaması halinde ise, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 01/11/2018 gün ve 94660652-105-35-9106-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2018 gün ve 2018/89919 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesine konu hukuka aykırılık açısından yeniden kanun yararına bozma talebinde bulunulması gerekmektedir.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1).... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarihli ve 2011/40 esas, 2012/43 sayılı ek kararına yönelik, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN BU AŞAMADA REDDİNE,
2)Dosyanın, ek kararın katılan ..."e yöntemince tebliği, kanun yoluna başvurulması halinde gereğine tevessül edilmesi, kanun yoluna başvurulmaması halinde ise, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 01/11/2018 gün ve 94660652-105-35-9106-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2018 gün ve 2018/89919 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesine konu hukuka aykırılık açısından yeniden kanun yararına bozma talebinde bulunulması için, mahalline gönderilmesine, sonraki işlemlerin, mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BD