Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/498
Karar No: 2013/4938

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/498 Esas 2013/4938 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, yıllardır tarım arazisi olarak kullandıkları taşınmazın kadastro çalışmalarında orman vasfı ile ormanlık alan olarak tespit edildiğini ve taşınmaz üzerinde orman emvali bulunmadığını belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkeme, dava konusu taşınmazın keşfinin yapılamadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmederek 357 ada 12 ve 13 parsellere tescil yaptırmalarına karar vermiştir. Ancak, davacıların dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri taşınmazın hangi parseller içinde kaldığı bilinmemekte ve mahkemenin kabulü, davacıların beyanlarına uymamaktadır. Bu nedenle, öncelikle keşif yapılmalı, taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği ve davanın askı ilan süresi içinde açılıp açılmadığı saptanmalıdır. Kanun maddeleri: 5304 sayılı Kanun, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi, HMK’nun 114. maddesi, HMK’nun 115/2. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2013/498 E.  ,  2013/4938 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar 22.10.2009 havale tarihli dilekçeleriyle, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri taşınmazı yıllardır tarım arazisi olarak kullandıkları halde, taşınmazın kadastro çalışmalarında orman vasfı ile ormanlık alan olarak tesbit edildiğini ve taşınmaz üzerinde orman emvali bulunmadığını belirterek ada ve parsel sayısı bildirmeden husumeti Orman Yönetimine yönelterek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri taşınmazın orman olarak yapılan tesbitinin iptali ile taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Davacılar 02.04.2010 tarihli celsede, dava ettikleri taşınmazın hangi orman parseli içinde kaldığını bilmediklerini, fakat; dava konusu yaptıkları taşınmaza komşu olan taşınmazların ...Köyü, 357 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ve davaya konu ettikleri taşınmazın, 357 ada 12 ve 13 parsellerin doğusunda kaldığını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, 357 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı, 357 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ise kadastro tutanak örneği dosyaya getirtildikten sonra 357 ada 12 ve 13 sayılı parseller dava konusu kabul edilerek, Orman Yönetiminin 357 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki olmadığı ve davanın HMK’nun 114. maddesinde belirtilen dava şartlarını taşımadığı belirtilerek davanın HMK’nun 115/2. maddesi gereğince husumet yokluğu nedeniyle usûlden reddine ve 357 ada 12 ve 13 parsellerin ise tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm, davacı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, davacı gerçek kişilerin beyanına göre çekişmeli taşınmaz orman alanı içinde bırakılmıştır.
    Mahkemenin benimsediği şekilde dava konusu edilen taşınmazın ...Köyü, 357 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar olduğu yönündeki kabule katılma olanağı bulunmamaktadır. Zira davacı gerçek kişilerin duruşma tutanağına yansıyan beyanlarına göre, eldeki somut davanın ... Köyü, 357 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak açılmadığı kuşkusuzdur. Yukarıda da belirtildiği gibi, davacı gerçek kişiler dava dilekçesinde ada ve parsel sayısı bildirmeden dava açmış iseler de, davacılar 02.04.2010 tarihli celsede, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri taşınmazın 357 ada 12 ve 13 sayılı parsellerin doğusunda kaldığını beyan etmişlerdir. Dava dilekçesinde ise, dava ettikleri taşınmazın orman parseli içinde kaldığını

    bildirmişlerdir. Sözü edilen dilekçe ve beyanlardan, davacıların dava dışı gerçek kişiler adına tesbit edilen 357 ada 12 ve 13 sayılı parselleri değil, bu parsellerin doğusunda kalan bir yeri dava ettikleri anlaşılmaktadır. Yani, davacı gerçek kişilerin dava ettikleri yerin 357 ada 12 ve 13 sayılı parseller olduğu yönünde dosyaya yansımış herhangi bir beyanları bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, Kortaş Köyü, 357 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar dava konusu kabul edilerek ve bu kabule dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin keşfe dayanmayan bu kabulü, davacı gerçek kişilerin dava dilekçesi ve duruşma tutanağına yansıyan beyanları ile örtüşmediğinden dayanaksız kalmaktadır.
    O halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle, keşif yapılarak davacıların dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği ve kadastro tutanağı düzenlenmiş ise, taşınmazın ada ve parsel sayısı ile davanın askı ilân süresi içinde açılıp açılmadığı saptanmalı, eğer dava dilekçesinde sınırları bildirilen taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş veya kadastro tutanağı düzenlenmiş olmakla beraber davanın askı ilân süresi içinde açılmadığı belirlendiği takdirde, hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup da askı ilân süresinden sonra dava açılan taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görüleceği gözetilerek başkaca bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın görevsizlik kararı verilmelidir. Şayet, dava edilen taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği ve davanın askı ilân süresi içinde açıldığı, ancak dava edilen taşınmazın orman parseli olmadığı belirlendiği takdirde, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmelidir. Dava edilen taşınmazın hakkında kadastro tutanağı düzenlenen orman parseli olduğu ve davanın askı ilân süresi içinde açıldığı belirlendiği takdirde ise, yine öncelikle, taşınmazın kadastro tutanak aslı dosyaya getirtilmeli ve ormanların mülkiyeti Hazineye ait olduğundan, tespit maliki Hazine, Orman Yönetiminin yanında davaya davalı sıfatıyla dahil edildikten sonra, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gösterecekleri deliller toplanıp, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen yönler gözetilmeksizin ve dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde 357 ada 12 ve 13 sayılı parseller dava konusu kabul edilip yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar Osman ve ...’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02.05.2013 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi