Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2170
Karar No: 2020/5928
Karar Tarihi: 16.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2170 Esas 2020/5928 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı şirketin en yüksek sermayeye sahip ortağı, diğer ortakların onayını alamadan 4 adet gayrimenkul satın aldı. Diğer ortaklar, bu gayrimenkullerde inşaat çalışmalarının yapılmamasını talep etti. Davacı, şirketin gayrimenkul varlıklarını satmak için kurulduğunu ve diğer ortakların aynı amaçla çalışma azminin bulunmadığını belirterek şirketten ayrılmak istedi ve gerçek değerine uygun bir ayrılma akçesi talep etti. Davalı şirket ise, davacının şirket defterlerini vermediğini ve şirketin faaliyete devam ettiğini savundu. İlk derece mahkemesi, şirketin borca batık olmadığı ve davacının TTK'nın 638/2. maddesi uyarınca şirketten çıkmasını haklı gösterecek bir sebebinin bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının şirketten haklı nedenle çıkma sebebine sahip olduğunu belirleyerek ilk derece mahkemesinin kararını bozdu. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TTK'nın 638/2. maddesi ve HMK'nın 353/1-b-1 ve 373/1. maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2019/2170 E.  ,  2020/5928 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 04.07.2017 tarih ve 2013/393 E- 2017/418 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 12.02.2019 tarih ve 2017/1712 E- 2019/205 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen15.12.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin en yüksek sermayeye sahip ortağı olduğunu, şirketin ticari faaliyetlerinin devamı kapsamında üzerine inşaat yapıp satmak amacıyla 4 adet gayrimenkul satın aldığını, diğer ortakların bu gayrimenkuller üzerinde inşaat çalışmalarının yapılmasına rıza göstermediğini, şirket malvarlığının stabil tutulduğunu, ortaklar arasında aynı amaçla çalışma azminin bulunmadığını, şirketin kurulma amacının ortadan kalktığını ileri sürerek müvekkilinin gerçek ve güncel hak ve alacaklarının tespiti ile ortaklıktan ayrılmasına karar verilmesi halinde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının, şirketin en değerli arsasını önceki şirket müdürü olan ağabeyine, iki ayrı taşınmazı da yeğeninin şirketine devrettiğini, bu işlemlerle ilgili açılan tapu iptali ve tescil davalarının devam ettiğini, davacının şirket defterlerini vermediğini, ortaklar arasında bir güvensizlik söz konusu ise bunun davacıdan kaynaklandığını, şirketin faaliyetlerine devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 31.12.2013 tarihi itibariyle ticari defter kayıtlarına göre borca batık durumda görünen şirketin rayiç değerlere göre varlıklarının 1.894.973,25 TL tutarında borçlarından fazla olduğu, yabancı ortakların ..., ..., şirket aleyhine dava açtığı, şirketin de ..."e husumet yönelterek defter ve belgelerin teslimini istediği, davacının TTK"nın 638/2. maddesi uyarınca şirketten çıkmasını haklı gösterecek bir sebebinin bulunmadığı, şirketin borca batık durumda olması halinin haklı nedenle çıkma sebebi olarak görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, duruşma açılıp bilirkişi raporları alındıktan sonra, şirketin borca batık olmadığı, davalı şirketin tapu iptali ve tescili davaları sonunda kendisine ait taşınmazlar üzerinde esas sözleşmedeki amacına uygun faaliyette bulunabileceği, davacının yönetici olduğu dönemdeki tasarrufları nedeniyle şirket faaliyetlerinin duraksadığı, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK"nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma ve esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, 27.06.2014 tarihli dilekçesinde müvekkilinin davayı kabul ettiğini, şirket faaliyetlerine engel olan ve sürekli olarak şirketi zor durumda bırakan davacının ortaklıktan ayrılmasının şirketin ve diğer ortakların menfaatine olacağını beyan edip dilekçesinin istem sonucu bölümünde davacının çıkma talebinin kabulü ile ...’in şirketten ayrılmasına karar verilmesini istemiş; ayrıca 04.07.2017 tarihli celsede “Her ne kadar son bilirkişi raporu davacının şirketten haklı nedenle çıkma sebebi bulunmadığını belirlemiş ise de, dava sırasında konulan tedbirler nedeniyle müvekkil şirketin faaliyeti adeta durmuş durumda olup, iflasa süreklenmektedir. Biz de çıkma bedeli neyse vermeye hazırız.” şeklindeki beyanı duruşma tutanağına geçmiştir. Bu durumda, mahkemece davalının yukarıda anılan beyanı değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmamış; kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi