Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17869
Karar No: 2020/5818
Karar Tarihi: 05.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17869 Esas 2020/5818 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır. Ancak davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacılar, kararı temyiz etmiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, noter önünde düzenlenmesi gereken, iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini talep edebilir. Bu tür davalar için on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye teslim edilmiş ise zamanaşımı savunması dinlenmez. Mahkeme, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar vermiştir. Bu nedenle, kararın bozulması gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu 29. madde, Türk Medeni Kanunu 706. ve 716. madde, Noterlik Kanunu 89. madde, Borçlar Kanunu 146. madde.
14. Hukuk Dairesi         2016/17869 E.  ,  2020/5818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/07/2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
    Somut olayda; dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, sözleşmelerin yapıldığı tarihe göre zamanaşımı sürelerinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların dava konusu taşınmazda zilyet olmadığı gerekçe gösterilerek sözleşmelerin yapıldığı tarihlere göre zamanaşımı sürelerinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de davaya konu 18/02/1980 tarihli 2881 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile 22/07/1981 tarihli 13034 yevmiye No"lu satış vaadi sözleşmelerinde satıcı tarafından ayrı ayrı her iki davacıya da satış vaadine konu payların zilyetliğinin devredildiği belirtilmiştir. Sözleşmelerin yapılmasıyla birlikte taşınmazda zilyet hale gelen davacılar aleyhine davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenemez.
    O halde mahkemece, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi