Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9409 Esas 2013/976 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9409
Karar No: 2013/976
Karar Tarihi: 14.02.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9409 Esas 2013/976 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/9409 E.  ,  2013/976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu Yazlık Köyü çalışma alanında bulunan taşınmaz bölümü, paftasında yol olarak gösterilerek tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., kendisine ait 164 ada 29 parsel sayılı taşınmaz ile yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün tek parça olduğu, kadim yolun ise 164 ada 30, 31 ve 32 parsel sayılı taşınmazların içinden geçtiği iddiasıyla tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 164 ada 29, 27, 30, 31 ve 32 parsel sayılı taşınmazlar arasından geçen yolun 03.06.2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokide görüldüğü şekilde haritasında gösterilmesine, 164 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 710,81; 164 ada 27 parsel sayılı taşınmazın 789,72; 164 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 372,18; 164 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 461,13; 164 ada 32 parsel sayılı taşınmazın ise 446,11 metrekare olarak yüzölçümlerinin düzeltilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu edilen "yol"un, fen bilirkişi rapor ve krokide olduğu şekilde haritasında gösterilmesine, “yol”un sınırının değişmesi sonucu ise, bir kısım taşınmazların yüzölçümlerinin hükümde belirtildiği şekilde düzeltilmesine karar verilmişse de; yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava, tapu iptal ve tescil davasıdır. Tapu iptal ve tescil davalarında hakim, doğru ve infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak biçimde ve infazı kabil hüküm oluşturmak zorundadır. Mahkemece, dava konusu hangi taşınmazın ne miktardaki bölümünün tapu kaydının iptal edildiği belirtilmeksizin fen bilirkişi rapor ve krokisine atıf yapmakla yetinilerek "yol"un krokisinde olduğu şekilde gösterilmesine karar verilmiş; dava konusu "yol"un güzergahının değişmesi sonucu yüzölçümleri de değişen çekişmeli taşınmazların, artış ya da azalışlarının hangi taşınmazdan geldiği yahut hangi taşınmaza gittiği açık ve net olarak gösterilmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, belirtilen bu tereddüt giderilmeden hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptaline kararı verilmeksizin, tescile karar verilmesi de doğru değildir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.