Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu adına ödeme emri ..... Seyhan/Adana adresine gönderilmiş, tebliğ mazbatasına verilen meşruhatta adı geçenin taşındığı, yeni adresinin bilinmediği belirtilmiştir. Bağ-Kur"da yapılan araştırma neticesinde borçlu adresinin ..... Seyhan/Adana olduğunun bildirildiği ve bu yazı cevabına göre tebligat çıkarılan ilk adresin kuruma bildirilen adres olmadığı anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu"nun 35/son maddesine göre "... kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine bildirilen ve daha önce tebligat çıkarılan bu adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılır. Yapılan tebligatın usulsüzlüğü Tebligat Kanunu"nun 32. ve İİK"nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüzlüğün öğrenildiği tarihten itibaren yasal 7 gün içerisinde ileri sürülebilir.
Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının iade edildiği adresten farklı bir adrese doğrudan  Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılması usulsüz olup, mahkemece şikayetin aynı Kanun"un 32. maddesi koşullarında değerlendirilmek üzere kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelem ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.