Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6365
Karar No: 2022/1302
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6365 Esas 2022/1302 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/6365 E.  ,  2022/1302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
    MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili ve davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili ve davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Uygulama kadastrosu sırasında temyize konu ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 943 parsel sayılı 654.50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 284 ada 96 parsel numarasıyla 585.27 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 1483 parsel sayılı 1268 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 284 ada 98 parsel numarasıyla 1151.46 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait 284 ada 96 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildi, bu eksilmenin 284 ada 98 parsel ile temyize konu olmayan 284 ada 95 ve 97 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandı iddiasına dayanarak tapu iptal tescil, ecrimisil ve davalı ... Bakanlığına karşı tazminat istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 05.08.2016 havale tarihli bilirkişi raporunun ekinde bulunan krokide çekişmeli 284 ada 98 parsel içinde kalan krokide C harfi ile gösterilmiş kırmızı kalemle taralı kısım içinde bulunan 10,63 metrekarelik bölümün ve temyiz dışı 284 ada 97 parsel içinde kalan krokide B harfi ile gösterilen ve mavi kalemle taralı kısım içinde bulunan 7,69 metrekarelik bölümün davalı parsellerden ayrılmak suretiyle davacıya ait 284 ada 96 parsele eklenecek şekilde tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline, temyiz dışı 284 ada 95 parsel maliki davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın reddine, davalı ...'na yöneltilen talebin reddine, davalılar kötü niyetli olmadığından ve yasal koşulları oluşmayan ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hükmün davacı ... ve davalı ... ve müşterekleri tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalılar ... ve ... aleyhinde açılan davanın reddine, davalı ... aleyhinde açılan davanın reddine, 284 ada 96, 97 ve 98 parsellerin uygulama tespitlerinin iptali ile temyiz dışı 284 ada 97 parselin teknik bilirkişilerce düzenlenen, dosyada mevcut 05.08.2016 tarihli rapor ve krokide "B" harfi ile gösterilen 7,71 metrekarelik kısmının bu parselden ifrazı ile 284 ada 96 parsele eklenmesine, temyize konu 284 ada 98 parselin teknik bilirkişilerce düzenlenen, dosyada mevcut 05/08/2016 tarihli rapor ve krokide "C" harfi ile gösterilen 11,27 metrekarelik kısmının bu parselden ifrazı ile 284 ada 96 parsele eklenmesine, sonuç olarak; 284 ada 96 parselin yüzölçümünün 604,25 metrekare, 284 ada 97 parselin yüzölçümünün 416,46 metrekare, 284 ada 98 parselin yüzölçümünün 1.140,19 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; davacı ... vekili (davalı ... Bakanlığına karşı açtığı davanın reddi kararı yönünden) ve davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
    1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre, davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Davalı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda mahkemece, dava konusu 284 ada 96 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağı aslı, ada raporu, tesis ve uygulama kadastrolarına ait ölçü krokisi, sınırlandırma krokisi, ölçü ve hesap cetvelleri getirtilmemiş, mahallinde yapılan keşifte tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı hususunda mahalli bilirkişi ve tanık dinlenmemiş, fen bilirkişi raporunda tesis ve uygulama kadastrosunun uyumsuzluğundan bahsedilmekle birlikte bu durum kroki üzerinde denetime elverir şekilde gösterilmemiş, bilirkişi raporunda taşınmaz çevresinde bulunduğu belirtilen taş duvarın tesis kadastrosu sırasında da var olup olmadığı hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle 284 ada 96 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama kadastrosu tutanak aslı ile dosya içerisinde bulunmadığı belirtilen diğer belge ve krokiler ilgili yerlerden getirtilerek dosya içerisine alınmalı, bundan sonra harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu, mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları ile yeniden keşif yapılarak yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılamamış olması usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 06.12.2018 tarihli ve 2018/507 Esas, 2018/887 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve müştereklerine iadesine ve 44,40 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz eden davacı ...'den alınmasına 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi