16. Hukuk Dairesi 2012/8255 E. , 2013/970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Eskikonacık Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 535, 536 ve 537 parsel sayılı sırasıyla 1371,10, 647,99 ve 1613,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 114 ada 537 parsel sayılı taşınmazın ..."ın kullanımında olduğu şerhleri verilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... 114 ada 535 ve 536 parsel sayılı taşınmazların kendisinin kullanımında olduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında talebini ıslah ederek 114 ada 537 parsel sayılı taşınmazda adına zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir. Yine yargılama sırasında ... ve müşterekleri 114 ada 535 ve 536 parsel sayılı taşınmazlarda satın alma suretiyle kendi zilyetliklerinde bulunduğu iddiasıyla adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın davasının kabulüne, çekişmeli 114 ada 537 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağının beyanlar hanesine ... kullanımında olduğunun tesciline, müdahil davacıların davasının reddine, çekişmeli 114 ada 535 ve 536 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahiller vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı Hazine vekilinin çekişmeli 114 ada 537 parsel sayılı taşınmaza yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Kadastro hakimi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun öngördüğü biçimde doğru sicil oluşturmak, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda olduğu halde, infazda tereddüt oluşturacak mahiyette mevcut kullanıma ilişkin şerh iptal edilmeden kullanım şerhine dair hüküm kurulması ve taşınmaz hakkında tescil hükmü kurulmaması isabetsiz olup bozmayı gerektirmekte ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin son kelimesi olan "tesciline" sözünün hükümden çıkarılmasına, yerine "şerh verilmesine, beyanlar hanesinde mevcut bulunan "... ... kızı ... kullanımındadır" şerhinin iptaline ve taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline" sözlerinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Müdahiller ... ve müştereklerinin çekişme konusu 114 ada 535 ve 536 sayılı persellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece müdahil davacıların orman köylüsü olmadıkları gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmadığı gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemenin gerekçesine esas aldığı bu husus 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasa"nın 11/4. maddesine 28/8/1991 tarih ve 3763 sayılı Yasa"nın 2 maddesi ile eklenen; Anayasa Mahkemesi"nin 30/3/1993 tarih ve 1992/48 Esas, 1993/14 Karar sayılı kararı ile iptal edilip 30/10/1995 tarih ve 4127 sayılı Yasa"nın 1. maddesi ile yeniden düzenlenen ve "Yararlanacak kişilerin hak sahibi olabilmesi için, orman köyü nüfusuna kayıtlı olmaları ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geriye yönelik en az 5 yıl müddetle o yerde ikamet etmiş bulunmaları gerekir." hükmü 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı "Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa" ile yürürlükten kaldırılmış olup, hüküm gününde yürürlükte bulunan "6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, .... Hazine adına tescil edilir. " hükmünü içeren 3402 sayılı Yasa"nın Ek 4. maddesi gereği fiili zilyet lehine şerh verilebilmesinin şartı değildir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece müdahil tarafın iddialarını ispat bakımından bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanmalı, dayandıkları ecrimisil tutanakları getirtilmeli, davacı ..."ın çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin satış yoluyla eşi tarafından müdahillere devredildiğine dair beyanı da dikkate alınarak çekişmeli taşınmazların başında yöntemince keşif yapılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Belirtilen hususlar göz ardı edilerek dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde müdahillere iadesine, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.