Kişiyi hürriyerinden yoksun kılma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/5657 Esas 2019/4186 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5657
Karar No: 2019/4186

Kişiyi hürriyerinden yoksun kılma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/5657 Esas 2019/4186 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Mağdurun rızasına aykırı olarak sanıklar tarafından zorla alıkonulduğuna dair deliller bulunmuş, savunmaları inkara yönelik olduğundan sanıkların beraatı gerektiği savunulmuş olsa da mahkeme hataya düşerek mahkumiyet kararı vermiştir. Bu nedenle kararın bozulması gerektiği hükmedilmiştir.
Kararda, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir. 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, \"kanun yollarına başvurulması hâlinde verilecek geçici kararların uygulanması\" ile ilgilidir. CMUK'un 321. maddesi ise, \"kararın bozulması\" konusunu düzenlemektedir.

8. Ceza Dairesi 2019/5657 E. , 2019/4186 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyerinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıkların aşamalardaki suçu inkara yönelik savunmaları, adli muayene raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurun rızasına aykırı olarak sanıklar tarafından zorla alıkonulduğuna dair, mağdurun ve arkadaşı tanık ..."in beyanları dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.03.2019 gününde Başkan Vekili ... ile Üye ..."un onama yönündeki karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE GEREKÇESİ
Sanıklardan ... ile müşteki arasında, önceden yaşanmış başka davaların konusu olmuş olaylar bulunduğu, nitekim bu olaylar nedeniyle müştekinin 01.02.2013 tarihinde koruma talebinin mevcut olduğu 03.04.2013 günü akşam saatlerinde sanıkların aralarındaki husumeti ortadan kaldırmak ve davalardan karşılıklı vazgeçmek amacıyla görüşmek üzere müştekiyi aradıkları ve müştekinin de konuşmaya ikna olması üzerine buluştukları, buluşma noktasına, müştekinin... plaka sayılı aracıyla gittiği, buluşma yerinde sanıklardan ..."ın ön sağ koltuğa ..."nın ise arka koltuğa oturduğu ve ..."nın müştekinin saçını çekerek aracı Çınarcık"a sürmesini istediği, bunun üzerine müştekinin aracı Çınarcık Beldesine sürdüğü, sanıkların davaları geri çekmesi için tehditte bulundukları, bu arada müştekinin tanık ..."na önceden yaptıkları görüşme üzerine telefonla zor durumda olduğuna dair mesaj çektiği ve ..."in de polisi arayarak ihbar tutanağında belirtilen şekilde ihbarda bulunduğu ve ihbar sonrası sanıkların müştekinin aracının içinde iken yakaladıkları, müştekinin doktor raporunda sol omzunda 1x3...4 cm. ebatlarında kızarıklık tespit edildiği, sanıklar her ne kadar suçlamaları kabul etmemiş ise de; müştekinin tüm aşamalarda uyumlu ifadeleri ile örtüşen, doktor raporu, ihbar tutanağı ve tanık beyanı, sanıkların ihbara uygun şekilde yakalanmış olmaları karşısında mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmadığından sanıklar haklarındaki hükmün tebliğnamede belirtilen eleştiri ile birlikte onanması gerektiği, düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz. 25.03.2019