Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16115
Karar No: 2022/1303
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16115 Esas 2022/1303 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kullanım kadastrosu davasında davacının taşınmazın kullanımının müşterek mirastan intikal ettiği iddiasını reddetmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, çekişmeli taşınmazların evveliyatının müşterek muris'e ait olduğu ve dava konusu taşınmazların davalıya düştüğü kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde miras payı oranında kullanım hakkı olduğu kabul edilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. Bozma nedenine göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi'dir. Ayrıca, kararın düzeltilmesi için HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2021/16115 E.  ,  2022/1303 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kullanım kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 257 ada 2 ve 63 parsel sayılı sırasıyla 1208.42-23213.90 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları ve 1989 yılından beri ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kullanımının müşterek muris ...’dan intikal ettiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Davalı ..., çekişmeli taşınmazların kendi kullanımında bulunduğunu, 02.06.2014 ve 10.06.2014 tarihli belgelerden anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmazlar kendisinde kalmak üzere diğer kardeşlerine vekaleten kardeşi ... ile anlaştıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya içerisinde yer alan 02.06.2014 ve 10.06.2014 tarihli iki adet taksim sözleşmesinde dava konusu taşınmazların davalı ...’da kalacağı ibarelerinin yer aldığı, ayrıca sözleşmede belirtilen diğer taşınmazlardan 297 ada 3 ve 257 ada 10 parselin de kızlar adına yazıldığı, tapuya şerh düşürüldüğünden beri söz konusu taşınmazları ismi geçenlerin kullandığı, bunu taksim sözleşmesi ile de belgeledikleri, taksim sözleşmesinde belirtilen edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin dava ile alakası olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Mahallinde yapılan keşif, taraf tanıklarının beyanları ve dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların evveliyatının müşterek muris ...’a ait olduğu sabittir. Dava konusu taşınmazların kadastro tespiti 22.04.2014 tarihinde yapılmış olup, davacı dayanağı 02.06.2014 ve 10.06.2014 tarihli dava konusu taşınmazların davalı ...’a kalacağına dair sözleşmeler kadastro tespitinden sonra yapılmış olup, somut olayda hüküm ifade etmez. Muristen intikal ettiği anlaşılan çekişmeli taşınmazların tespit tarihi itibariyle mirasçılar arasında taksim edildiği ve davalıya düştüğü kanıtlanamadığına göre davalının taşınmazdaki kullanımının tereke adına olduğunun kabulü gerekir.
    Hal böyle olunca, davacının davasının kabulü ile miras payı oranında davacı lehine kullanım şerhi verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile ret kararı verilmesi isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    istek halinde peşin harcın temyiz eden davacı ...'a iadesine 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi