Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/161 Esas 2018/38 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/161
Karar No: 2018/38
Karar Tarihi: 16.01.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/161 Esas 2018/38 Karar Sayılı İlamı

Özet:

23. Hukuk Dairesi tarafından görülen bir tapu iptali ve tescil davasında, davacı vekili müvekkilinin alacaklısı olduğu senet nedeniyle borçlu hakkında icra takibi yapıldığını ve inşaat seviyesi itibariyle borçlu/yüklenicinin hak ettiği halde tescilden kaçındığı 2 adet bağımsız bölümün bulunduğunu ileri sürerek davalı-borçlu-müteahhit adına kayıtlı olan 2 ve 12 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazların mevcut tapu kaydının iptali ile müvekkilinin adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dava davacısı ise müvekkilinin alacaklısı olduğu senet nedeniyle borçlu hakkında icra takibi yaptığını, takibin kesinleştiğini, müteahhidin hak ettiği daireler olduğu halde devirden kaçıldığını ileri sürerek 5 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin kendi müvekkilinin adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tüm delilleri değerlendirerek asıl ve birleşen davaların reddine karar vermiştir. Yargıtay ise yapılan değerlendirmeler sonucunda kararın usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Tapu Kanunu, Türk Borçlar Kanunu.
23. Hukuk Dairesi         2016/161 E.  ,  2018/38 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı vekili ile birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen dosyada davacılar vekili Avukat ... ile asıl ve birleşen dosya davalılarından ... ve diğerleri vekili Avukat...gelmiş olup, diğer taraflardan gelen olmadığından duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Asıl dava davacı vekili, müvekkilinin alacaklısı olduğu senet nedeniyle borçlu ... aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, borçlu ..."nın müteahhit sıfatıyla davalıların murisi ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, akdin imzalanması ve inşaata başlanılmasından sonra arsa sahibi..."un vefat ettiğini, sözleşmeye göre inşaatın aşamaları gözetilerek yükleniciye devir ve temlikin kararlaştırıldığını, inşaatın geldiği seviye itibariyle borçlu/yüklenicinin hak ettiği halde, mevcut ve başkaca icra takiplerinin varlığı nedeniyle adına tescil edilmesinden kaçındığı bağımsız bölümlerin bulunduğunu, inşaatın geldiği seviyenin %58 olarak tespit edildiğini, halen hak ettiği halde müteahhidin tescilden kaçındığı 2 adet bağımsız bölümün olduğunu ileri sürerek davalı-borçlu-müteahhit ..."ya isabet eden 2 ve 12 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmazların mevcut tapu kaydının iptali ile davalı-borçlu-müteahhit ... adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen dava davacısı vekili, davacının alacaklısı bulunduğu senet nedeniyle borçlu ... aleyhine icra takibi yaptığını, takibin kesinleştiğini, borçlu ..."nın müteahhit sıfatıyla davalıların murisi... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, inşaata başlanılmasından sonra..."un 06.04.2013 tarihinde vefat ettiğini, müteahhidin inşaat seviyesi itibariyle hak ettiği daireler olduğu halde devirden kaçıldığını ileri sürerek 5 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... dışındaki davalılar vekili, inşaat seviyesi itibariyle müteahhide verilmesi gereken bir dairenin hali hazırda bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ..., Mayıs 2013 tarihi itibariyle iflas ettiğinden dolayı arsa sahipleriyle yaptığı görüşme ile sözleşmeyi feshettiğini, alacağının kalmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı yüklenici ..."nın arsa malikleri ile yapmış olduğu taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince hak ettiği bağımsız bölümleri aldığı, dava ve keşif tarihi itibariyle yapılan imalat miktarına nazaran yüklenicinin tescilini hak ettiği herhangi bir bağımsız bölüm bulunmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl dava davacısı ve birleşen dava davacısı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dava davacısı ve birleşen dava davacısı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dava davacısı ve birleşen dava davacısı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl dava davacısı ve birleşen davanın davacısından alınarak, duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.