16. Hukuk Dairesi 2013/100 E. , 2013/950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Battalgazi Mahallesi çalışma alanında bulunan 341 ada 3 parsel sayılı 3.026,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tüm aramalara rağmen kullanıcısı belirlenemediği belirtilerek beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ..., taşınmazın kendi kullanımlarında olduğunu belirterek adlarına zilyetlik şerhi verilmesi için ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve 341 ada 3 sayılı parselin beyanlar hanesine fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 2.066,34 metrekarelik bölümünün davacı ..."nın, (D) harfi ile gösterilen 246,37 metrekarelik bölümün davacı ..."nın fiili kullanımında olduğu, (C) harfi ile gösterilen 496,79 metrekarelik alanın yol olarak kamunun kullanımında olduğu şerhinin verilmesine, taşınmazın (A) bölümü hakkında daha önce Kadastro Mahkemesince karar verildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 341 ada 3 sayılı parselin 2/B vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Çekişmeli, 341 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 1989 tarihinde Orman Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Yasa"nın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi ile orman rejiminden çıkartılarak Hazine adına tescil edilmiş, 02.08.2010 tarihinde yapılan kullanım kadastrosu sırasında ise 2/B parseli olması nedeniyle beyanlar hanesine kullanıcısı belirlenemediği belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Kadastro Mahkemesindeki 2010/2577 Esas sayılı bu dava derdest iken çekişmeli taşınmazın askı ilan tarihleri olan 07.09.2010 ve 06.10.2010 tarihleri arasında dava açılmadığı belirtilerek 07.10.2010 tarihinde tespiti kesinleştirilerek sehven tapu kaydı oluşturulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne aynı taşınmaz hakkında 11.03.2011 tarihinde dava açılmış, 2011/456 Esas numarası alan bu dosyada davacılar ...ve arkadaşlarının davasının kabulüne karar verilerek taşınmazın tamamı hakkında davacılar lehine zilyetlik şerhi verilmiştir. Bu dosyanın Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda kullanım kadastrosu tespiti kesinleşmediğinden görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gereğine değinilmiştir. Kadastro mahkemesinin 2010/2577 Esas sayılı dava dosyasında; 341 ada 3 sayılı parselin (A) bölümü hakkında daha önceden Kadastro Mahkemesinin 2010/2570 Esas, 2011/1312 sayılı kararı ile ... lehine zilyetlik şerhi verildiği ve kararın kesinleştiği belirtilerek bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilip taşınmazın (B), (C) ve (D) bölümleri hakkında hüküm kurulmuştur. Aynı taşınmaz hakkında birbiri ile çelişen, farklı kararlar ortaya çıkmıştır. Sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi ve aralarında bulunan fiili ve hukuki irtibat nedeniyle çekişmeli 341 ada 3 sayılı parsel ile ilgili tüm davaların birleştirilmesi lehine zilyetlik şerhi verilenlerin huzurlarında davanın görülmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.