Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1202
Karar No: 2018/1698
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/1202 Esas 2018/1698 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2018/1202 E.  ,  2018/1698 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, el atmanın önlenme istemlerine ilişkin olup, mahkemece tapu iptâli talebi yönünden davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacılar taraflar arasında Düzenleme Şeklinde Yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme hükümlerine göre eksik iş ve imalâtlardan ötürü şimdilik 30.000,00 TL, sözleşmeye aykırı imalâtların giderilmesi için şimdilik 5.000,00 TL, kira kaybı için 1.000,00 TL, sözleşmenin cezai şart ile ilgili 8. maddesinden kaynaklanan alacak ile ilgili olarak 10.000,00 TL toplam 55.000,00 TL’nin tahsili ile fazladan yapılan 2 dubleks dairenin tapusunun iptâli ile sözleşmedeki paylaşım oranında adına tescili, olmazsa bedeli karşılığı şimdilik 5.000,00 TL, sığınağa dükkan yapılıp kiraya verilmek suretiyle ortak alana müdahalenin önlenmesini istemişler, daha sonra yapılan ıslah ile sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi ile ilgili olan 5.000,00 TL’lik talep 15.923,85 TL arttırılarak 20.993,85 TL’ye çıkarılmış, davalılar Şevket ve Halil bağımsız bölümlerin sözleşmede kararlaştırılan tarihten önce teslim edildiğini, dairelerin iskan ruhsatı alınmama nedeninin işin niteliği konusunda çekişme çıkmasından kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, son bozma kararı ile davaya dahil edilen dahili davalılar ise davaya
    cevap vermemişlerdir. Mahkemece 09.07.2009 tarihinde verilen 2008/109-2009/60 sayılı Karar 02.05.2011 gün ve 2010/2703-2011/2613 sayılı kararı ile, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilip, mahkemece ıslahla artırılan miktar gözetilmeksizin talep aşılmak suretiyle 25.923,85 TL üzerinden karar verilmiş olması, ıslah ile davadaki talep 155.123,85 TL’ye çıkarılmış, dava 147.923,85 TL üzerinden kabul edilmiş olmasına rağmen reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması, 25.03.2008 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi araştırılmaksızın hüküm altına alınan alacağa 25.03.2008 tarihinden itibaren faiz uygulanmış olmasının doğru olmaması nedeniyle davalı yararına, arsa sahibi davacıların ortak alanlara davalının müdahalesinin önlenmesi ve fazla yapılan dubleks dairelerden sözleşme gereği payına düşen kısmın tapu iptâli ve adına tescili talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle davacılar yararına bozulmasına karar verilmiş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu 147.923,85 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, dubleks daireler devredilmiş olmakla paya düşen bedel karşılığı 5.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline, dair verilen karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 06.02.2014 günlü ve 2013/7079-2014/816 sayılı kararı ile tapu iptâli istenen taşınmazların devir tarihi araştırılmadan ve müdahelenin men"i talebi yönünden gerekçede değerlendirme yapmaksızın fazla taleplerin reddi şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bu bozma kararına uyularak 29 ve 35 nolu bağımsız bölümler için karar verilerek, ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptâline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu 355 ve devamı maddelerde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi uyarınca, hüküm sonucu kısmında; istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği ve hakimin doğru sicil oluşturma görevi gözetilerek her bir taşınmaz bakımından usul hükümleri uyarınca infazda tereddüt yaratmayacak biçimde hüküm oluşturulması gerekmektedir.Dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, “dava konusunun devri” kenar başlığı altında; "...isterse devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderinden müteselsilen sorumlu olur. İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür..." şeklinde düzenleme getirilmiştir. Tapu iptâli davası yönünden yargılama sırasında devir halinde bu madde gereğince işlem yapılması zorunlu olup, seçim hakkının ne şekilde kullanıldığı belirlenip sonucuna göre yargılama sürdürülmelidir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispî esas üzerinden, işlemin nev"i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Değer tâyini mümkün olan hallerde dâva dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse dâvacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dâva dilekçesi muameleye konmaz (16/3. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30"uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). Harçlar Kanunu 28. maddeye göre (1) sayılı tarifede yazılı nispî karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dâva dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça dâvaya devam olunmaz. 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK"nın 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde: Mahkemece 229 ada 9 parsel üzerinde kayıtlı bulunan bağımsız bölümün tapusunun iptâli ile sözleşmede kararlaştırılan oranda tescil kararı verilmiş ise de aslında 35 nolu bağımsız bölümün dava sırasında 3. şahsa satıldığı ileri sürülmüş olup bu konunun araştırılarak sonucuna göre HMK 125. madde hükmü de gözetilerek yargılamanın sürdürülmesi ve kullanılan seçim hakkına uygun olarak karar verilmesi gerekir. Ayrıca hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde sözleşmedeki paylaşım oranına atıf yapılmak suretiyle açıkça oranların ne olduğu belirtilmeksizin hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Öte yandan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın görülebilmesi için peşin nispi harcın yatırılması zorunludur. Harç yatırılmadıkça davanın görülmesi mümkün değildir. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan önceki bozma kararlarında eksik harçtan söz edilmemesi taraflar yararına usuli kazanılmış hak da oluşturmaz. Öte yandan el atmanın önlenmesi talebi ile ilgili olarak da mahkemece hüküm kurulmadığı gibi bu husus da harç da ikmal ettirilmemiştir. Eksik peşin harcın ikmal edilmesi için gereken işlemlerin yapılması, 35 nolu bağımsız bölmün davadan sonra devredilip devredilmediğinin araştırılması ve sonucuna göre infazda
    tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahallinde her zaman düzeltilmesi mümkün olmakla birlikte karar başlığındaki dava tarihi de yanlış yazılmıştır.
    Belirtilen nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi