23. Ceza Dairesi 2016/4227 E. , 2016/3872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-c, 52/2-4. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis ve 2400 gün karşılığı 48.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay öncesinde şahsi sosyal ve ekonomik durumunu bildiği katılanı takibe alıp katılanın işletmekte olduğu Tekel bayisinde bulunduğu sırada katılanın ev telefonunu arayarak katılanın 9 yaşındaki kızı ..."e kendisini polis olarak tanıtıp annesine ait banka bilgilerinin ele geçirlimiş olduğunu, bu konuda soruşturma yaptıklarını, evde bulunan annesine ait paraların sahte olduğunu, bu paralar üzerinde inceleme yapılması gerektiğini söyleyerek Nehir"i kandırmak suretiyle evde bulunan katılana ait 38 adet çeyrek altın, 35.000 TL para ve 8.000 amerikan dolarını poşete koymasını isteyen ve daha sonra poşeti eve giderek ..."den alan sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda;
Sanığın, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya bir başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Mağdurda zayıf da olsa bir irade ve bilinç var olmalıdır. Akla uygun davranma demek, belli bir olay karşısında normal insanlardan çoğunun izleyeceği davranışa uygun hareket etmek demektir. Hâkim, somut olayın mahiyetini, kişinin içerisinde yaşadığı sosyal çevreyi, yaşını ve bu kapsamda gelişme derecesini, muhakeme ve fikrî becerisini göz önünde tutarak aldatılmaya elverişli bir iradesinin var olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapması gerekecektir. Algılama yeteneğinin çok zayıf olması veya hiç olmaması halinde, aldatılması gereken bir irade söz konusu olmayacağından dolandırıcılık suçundan bahsedilemeyeceğinden hırsızlık suçu
söz konusu olacaktır. Ceza sorumluluğu olmayan 12 yaşını bitirmemiş çocukların, yaptıkları hareketlerin anlam ve sonuçlarını bilemeyeceklerinden aldatılmalarından ve dolandırılmalarından bahsedilemeyeceği dikkate alınarak; somut olayda; 9 yaşında olan..."in, annesinin hesaplarının ele geçirildiği, kendilerinin polis ve savcı olduğunu, yardımcı olacaklarını, bunun için evdeki paraları bir poşet koy,"" şeklindeki sanığın teklifini kabul etmesi üzerine sanığın, belirtilen ikamete girerek, ...."den para ve altınların bulunduğu poşeti alması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK"nın 53/1. maddesi ile düzenlenen hak yoksunluğunun hürriyeti bağlayıcı cezanın kanuni sonucu olarak uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.