
Esas No: 2012/9702
Karar No: 2013/943
Karar Tarihi: 14.02.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9702 Esas 2013/943 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kadastro sırasında Esentepe Köyü çalışma alanında kalan temyize konu 106 ada 44, 52, 107 ada 1 ve 9, 108 ada 18 ve 11 ada 5 parsel sayılı 3428.28, 7175.79, 3364.93, 1187.74, 1235.79 ve 7795.25 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, taksim ve harici satış nedeni ile ... ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların kök miras bırakan ...’dan intikal ettiği iddiası ile payları oranında ... mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları da gösterilmek sureti ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu olan taşınmazların tarafların miras bırakanı ...’dan intikal ettiği, davacının taşınmazlarda miras payı oranında hakkı bulunduğu gerekçeleri ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro tespiti tapu kayıt malikleri arasında yapılan taksimde taşınmazların ...’a isabet ettiği, ...’ın da 1987 yılında kendisine isabet eden taşınmazların bir kısmını bağış, bir kısmını ise satış yolu ile oğlu ... ’a devrettiği belirtilmek sureti ile ... adına yapılmıştır. Davacı taşınmazlarda babası ...’dan gelen miras payı bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Bu durumda uyuşmazlık tapu malikleri arasında yapılan paylaşma sonucu taşınmazlar tapudaki payına karşılık kendisine isabet eden muris ... tarafından sağlığında tapu dışı yolla davalıların miras bırakanı ... ...’a devredilip devredilmediği, böyle bir devir varsa 3402 sayılı yasanın 13/B-b maddesinde yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. Davacı tarafın dayandığı tanıklar da dahil olmak üzere dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından miras bırakan ...’in sağlığında taşınmazlarını çocukları arasında paylaştırdığı anlaşılmaktadır. Ancak zilyetliğin devredilip devredilmediği, devredilmiş ise hangi tarihte devredildiği, taşınmazlara ne kadar süre ile davalının zilyet olduğu ve zilyetlik devredilmiş ise kadastro tespit gününe kadar 3402 sayılı kanunun 13/B-b maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin dolup dolmadığı hususları yeterince araştırılmamıştır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, muris ...’ın sağlığında çocukları arasında yaptığı paylaştırmadan sonra taşınmazların zilyetliğini devredip devretmediği, zilyetlik devredilmiş ise hangi tarihte devredildiği, taşınmazlara ne kadar süre ile davalının zilyet olduğu ve zilyetlik devredilmiş ise kadastro tespit gününe kadar 3402 sayılı Kanun"un 13/B-b maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin dolup dolmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.