12. Ceza Dairesi 2013/20227 E. , 2014/13916 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK 179/3-2 , 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 62.maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Bulancak Asliye Ceza Mahkemesinin 05.04.2011 tarihli ve 2010/344 esas, 2011/93 sayılı kararını müteakip sanığın deneme süresi içerisinde kasten yaralama ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işlediği ve Bulancak Sulh Ceza Mahkemesince bu suçlardan sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve hükümlerin 07.06.2012 ve 11.07.2012 tarihlerinde kesinleştiği, ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11.maddesi gereğince açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 27/11/2012 tarihli ve 2012/318 Esas -2012/453 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Bulancak Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 62/1 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan verilen hüküm 07.06.2012 tarihinde, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hüküm 11.07.2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine, mahkemesine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için Bulancak Asliye Ceza Mahkemesine yapılan ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak önceki hüküm açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, ertelenmemesine, ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 6. paragrafının çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.