Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16102
Karar No: 2022/1308
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16102 Esas 2022/1308 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, uygulama kadastrosu sırasında maliki oldukları taşınmazların sınırlarının hatalı belirlendiğini ileri sürerek ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkeme, yapılan ifraz ve eklemeler neticesinde tapuya tesciline karar vermiştir. Ancak, davada, taraf teşkilinin sağlanmadığı ve bu nedenle hükmün usul ve yasaya uygun bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkeme, adı geçen kişilerin davaya dahil edilmesi ve savunma ve delilleri alınması gerektiğini belirterek hükmü bozmuştur. Hükmün bozulmasına karar verilmiş ve karara göre sair hususların incelenmemesi gerektiği belirtilmiştir. Tarafların, HUMK'un 440/I maddesi gereğince karar düzeltme isteğinde bulunabilecekleri vurgulanmıştır. Hükmün dayandığı kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesidir.
8. Hukuk Dairesi         2021/16102 E.  ,  2022/1308 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı-davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Uygulama kadastrosu sırasında, ... ili Merkez / ... Köyü çalışma alanında ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 81 parsel sayılı 3.140 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 112 ada 2 parsel numarasıyla ve 3.211,67 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 80 parsel sayılı 4.980 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 112 ada 5 parsel numarasıyla ve 4.522,54 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında maliki olduğu 112 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile 112 ada 5 parsel sayılı taşınmaz sınırının hatalı belirlendiğini; davacı ... ve müşterekleri ise, uygulama kadastrosu sırasında maliki oldukları 112 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile 112 ada 2 parsel sayılı taşınmaz sınırının hatalı belirlendiğini ve 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ileri sürerek ayrı ayrı dava açmışlardır.
    Mahkemece, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne, 03.05.2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 186,51 metrekarelik kısmın çekişmeli 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile 112 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, B harfi ile gösterilen 167,30 metrekarelik kısım ile D harfi ile gösterilen 342,70 metrekarelik kısmın 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile 112 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, yapılan ifraz ve eklemeler neticesinde 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 2.888,18 metrekare, 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 4.846,03 metrekare yüzölçümü ile tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı-davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmiş ise de, verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu 112 ada 5 (eski 80) parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... ve ...'ın, davacı ... tarafından açılan davadan ve aleyhlerine verilen karardan haberdar olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu haliyle davada, taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gereken dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle adı geçen bu kişileri yöntemince davaya dahil etmek üzere davacı ...’ya süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan şahıslardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra işin esasına girilip toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi