16. Hukuk Dairesi 2012/5560 E. , 2013/866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
2613 sayılı yasa uyarınca yapılan kadastro sırasında 557 ada 2 parsel sayılı 110,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ... tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parselin mülkiyet durumunun tartışmalı olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parselin davalılar murisi ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalılar murisi ... tarafından tespite esas Temmuz 337 tarih 19 sıra numaralı tapu kayıt maliklerinden haricen satın alınarak kullanıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen ve malikleri ile davacı ve davalılar arasında irsi ilişki bulunmayan Temmuz 337 tarih 19 sıra numaralı tapu kaydı usulünce uygulanmamış ve dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmediği gibi, tapuda kayıtlı taşınmazların tapu dışı satışının mümkün olmadığı ve 2613 sayılı Yasa Kadastro ve Tapu Tahrir Kanunu"nda da bu kanun kapsamında yapılan kadastro tespitlerinde tapuda kayıtlı taşınmazların tapu dışı satışına değer verileceğine ilişkin yasal düzenleme olmaması nedeniyle bu şekilde yapılan satışların hüküm ifade etmeyeceğinin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1970/8 Esas, 1972/8 Karar sayılı, 17/04/1972 tarihli kararı ile de karara bağlanmış olduğu göz ardı edilmek suretiyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi, varılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Hal böyle olunca dava konusu taşınmazın tespit tutanağında belirtilen Temmuz 337 tarih 19 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tespite esas tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, dayanak tapu kaydının
./...
2012/5560 - 2013/866 SH.2
dava dışı parsellere de revizyon görmesi nedeniyle kapsamı belirlenirken revizyon gördüğü tüm parseller dikkate alınmalı; teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli ve bu şekilde tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmelidir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının kapsamında kalması halinde tapuda kayıtlı taşınmazın tapu dışı satışına değer verilemeyeceği göz önüne alınarak 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi belirlenmeli; tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığının anlaşılması halinde ise yine aynı madde uyarınca tespit tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda kim ya da kimler yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği araştırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacılar tarafından yatırılan temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.