9. Hukuk Dairesi 2020/8250 E. , 2021/3813 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 02.06.2012-31.01.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde Kimya Mühendisi-Boyahane Sorumlusu olarak çalıştığını, son ücretinin brüt 9.897,00 TL olduğunu 31.01.2016 tarihinde karşılıklı anlaşma ile işten çıkarıldığını, davacının fazla çalışma yaptığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, ayda en az 1 defa pazar günleri de çalıştığını, dini bayramlarda en az 1 gün, diğer resmi tatillerde ise sürekli çalıştığını, ancak karşılığının ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacakları talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Beyaz Yakalı-Boyahane Sorumlusu olarak çalıştığını, davacının çalıştığı süre içerisinde fazla mesai yaptığı, hafta sonu tatilinde, dini ve milli bayramlarda çalıştığı ve ücretinin ödenmediği iddialarının doğru olmadığını, yönetici olarak çalışan davacının ücretinin muhtemel fazla çalışmaları dikkate alınarak taraflarca belirlendiğini, davacının yönetici olması sebebiyle mesai talebinin olmadığını, mesai saatleri dışında yaptığı çalışmaların kendi inisiyatifi ile belirlediğini, puantaj dökümüne göre “MESAİ YERİNE İZİN” açıklaması ile 625,46 saat (83,4 gün) izinli olduğunu, bu izinlerin fazladan çalıştığı saatlerin karşılığında verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
İşçinin fazla çalışma alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarına göre takdir edilmelidir.
Somut olayda; davacı fazla çalışma yaptığını iddia etmiş, davalı ise dosyaya sunulan puantaj dökümüne göre davacıya “MESAİ YERİNE İZİN” kullandırıldığını, kayıtlardan davacının toplam 625,46 saat (83,4 gün) fazla çalışma karşılığı izin kullandığını, bu sürelerin hesaplamadan mahsup edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece serbest zaman kullanımı hususunda davacı ile yapılmış bir mutabakat olmaması ve kayıtlarda serbest zaman olduğu beyan edilen sürelerin işyerine rutin çalışma saatlerinden erken yada geç çıkış sürelerine denk düştüğü değerlendirmesi ile işyerince tek taraflı olarak düzenlenmiş kayıtlarda gösterilen serbest zaman sürelerine itibar edilmemiştir.
Dosya içerisinde bulunan puantaj kayıtlarının incelenmesinde davacının işe giriş ve çıkış kayıtlarının bulunuğu, bu kayıtlar içerisinde ayrı bir sütunda "MESAİ YERİNE İZİN" açıklamalı kayıt tutulduğu görülmektedir. Kayıtlarda davacının imzası bulunmamakta ise de söz konusu kayıtların işveren tarafından gerçeğe aykırı düzenlendiği de iddia edilmiş değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir.
Somut uyuşmazlıkta işe giriş-çıkış kayıtlarında yer alan "MESAİ YERİNE İZİN" sürelerinin tam olarak neyin karşılığı olduğu davacı asilin bu izinleri kullanıp kullanmadığı hususları tarafların beyanları alınmak sureti ile açıklığa kavuşturularak fazla çalışma sürelerinden mahsubu yoluna gidilip gidilmeyeceği noktasında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.