8. Hukuk Dairesi 2017/437 E. , 2017/826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun 3.125,06 TL asıl alacak ve 187,52 TL işlemiş faize yönelik itirazının kaldırılmasına, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı, 21.04.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmediğini iddia ettiği 15.01.2012 – 15.01.2013 tarihleri arasındaki kira bedeli farkı 2.280,00 TL ve aylık 460,00 TL’den 2015 yılı Mart ve Nisan ayları kira bedeli 920,00 TL olmak üzere toplam 3.200,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu süresinde yapmış olduğu itirazında, ödeme emrinde geçen asıl alacağa, işlemiş faize ve alacağın ferilerine itiraz ettiğini bildirerek takibin durdurulmasını talep etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi"ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın bu davada taraf sıfatını haiz olmadığını, nitekim kira sözleşmesinin tarafının ... olduğunu, tüm kira bedellerinin de ... hesabına yatırılmakta olduğunu bildirerek dosyaya kira bedelinin kiralayana ödendiğine dair okunaksız bazı banka slipleri sunmuştur. Mahkemece, borçlunun itirazında kira sözleşmesine itiraz etmediğinden kira sözleşmesi sabit kabul edilmiş, dava dışı ... ile davalı kiracı ... arasında akdedilen kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira bedeli olan 330,00 TL baz alınarak, sözleşmede artış oranı belirlenmediğinden kanunen ÜFE oranında yıllara göre ödenmesi gereken kira bedeli tespit edilmiş ve takibe konu dönemler için bakiye kira alacağı ve ödendiğine dair belge sunulamayan 2015 yılı Mart ve Nisan aylarına ilişkin kira alacağı tespit edilmiş, neticeten davalının 3.125,06 TL asıl kira alacağı ve 187,52 TL faizi yönünden itirazının haksız olup kaldırılması gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle bu kısım üzerinden itirazın kaldırılmasına, İİK.nun 269/a maddesi gereğince süresinde ödenmeyen kira borcu nedeni ile temerrüt nedeni ile tahliyeye karar verilmiştir.
Davalı kiracı, kira ilişkisinden doğan edimlerini kendi kiralayanına karşı yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı tarafından da, davalıya iktisaptan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesi hususunda ihtar gönderilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı kiracı tarafından önceki malik kiralayana yapılan ödemeler geçerli olup, davalı ödediği miktar kadar borcundan kurtulur. Davalı kiracı ... ile dava dışı kiralayan ... arasında akdedilen 15.01.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kira bedeli 330,00 TL olup, artış şartı öngörülmemiştir. Davalı kiracının da dosyaya sunduğu banka sliplerinden kira bedelini sözleşmeye uygun olarak 400,00 TL ödediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı kiracı tarafından eski malike yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri bankadan istenerek aylık 400 TL kira bedeline göre ödemeler üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.