16. Hukuk Dairesi 2013/26 E. , 2013/854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kadastro sırasında temyiz konusu 128 ada 86 parsel sayılı 17476.90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından Yalıntaş Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın mera vasfı ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Kaymakamlığın men kararına konu edilen 3573 m2 yerin satın alma ve zilyetlik nedeniyle kendisine ait olduğunu ileri sürerek davalı Köyün müdahalesinin men"i istemi ile dava açmış; hükme konu edilen 128 ada 86 sayılı parsel ise bu dava nedeniyle tutanağının malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş ve Mahkemece, davacının iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli 86 parsel sayılı taşınmazın 24.09.1998 tarih ve 123 sıra numara ile tapuda Kemal Akkuş adına kayıtlı olduğunu ve bu taşınmazı kayıt malikinden satın aldığını, çekişmeli taşınmazın aktarılan davanın konusu olmayıp, men kararına konu edilen yerin bu taşınmaza komşu 93 parsel içerisinde kalan ve fen raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm olduğunu savunduğu ve malik hanesi açık bulunan taşınmazlarda 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin mahkemece re"sen araştırılması gerektiği halde bu hususta araştırma yapılarak aktarılan davanın kapsamı belirlenmediği gibi, Mahallinde yapılan keşifte mahalli bilirkişiler davalı yeri ve bu yerin mera olup olmadığını bilmediklerini söyledikleri halde bu konu yeterince araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte öncelikle, Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesi ve Kaymakamlık men kararı uygulanarak çekişme konusu taşınmaz belirlenmeli, temyiz konusu 86 parsel sayılı taşınmazın aktarılan davanın konusu olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Bundan sonra, davacı tarafın dayandığı senet ve tapu kaydı hudutları tek tek okunup, yerel bilirkişi tarafından, okunan sınırlar zeminde gösterilmek suretiyle uygulanmalı, bilinmeyen hudutların tespiti için tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tapu uygulaması yapılırken komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarından faydalanılmalı, söz konusu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı araştırılmalı, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime, nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, ziraat mühendisinden komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, rapor ve harita düzenlettirilmeli, davanın kapsamına girmeyen bölüm bulunması halinde bu bölüme ilişkin kadastro işleminin olağan usule göre tamamlanması kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerektiği göz önünde tutulmalı, davanın kapsamında kalan bölüm yönünden ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca davanın konusunu oluşturan taşınmazın gerçek malikinin kim olduğu re"sen araştırılarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,13.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.